ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 10 Ocak 2017 Salı 14:45

'Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemeli'

Sincarın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemeli

Güvenlik uzmanları, tepkilere rağmen iki yıldır Sincar'ı terk etmeyen terör örgütü PKK'nın o bölgede Türkiye için tehdit oluşturduğunu vurguladı.


Güvenlik uzmanları, iki yıldır Sincar'ı terk etmeyen terör örgütü PKK'nın o bölgede Türkiye için tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, bölgenin ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemesi gerektiğini belirtti.

Ezidi Kürtleri DEAŞ'tan kurtarmak bahanesiyle 2014'te Musul vilayetine bağlı Sincar (Şengal) ilçesine yerleşen bölücü terör örgütü PKK, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) karşı çıkmasına rağmen bölgeden çekilmiyor.

PKK'nın Suriye'deki sözde kantonlar ile Kandil arasındaki koordinasyonu Sincar üzerinden sağlamak istediğine dikkati çeken güvenlik uzmanları, kanlı örgütün bölgeyi terk etmemesi halinde Türkiye'nin güvenliği için buraya müdahalede bulunulabileceğini vurguluyor.

Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Serdar Erdurmaz, Türkiye'nin toprak bütünlüğü için Sincar'daki PKK varlığına karşı duyarsız kalamayacağını belirterek, "Fırat Kalkanı Harekatında olduğu gibi Türkiye'nin, bekası için Sincar'a müdahale etmesi gerekiyor. Irak'ta istikrar sağlanmış değil. Sürekli bir çatışma hali var. O bakımdan Türkiye'nin bu harekatı yapması son derece makul olacaktır. Sincar'ın ikinci Kandil olmasına müsaade edilmemelidir." dedi.

Türk ordusunun Sincar'daki PKK tehdidini bertaraf etmek için atacağı adımlara uluslararası camiada herhangi bir aktörün itiraz edemeyeceğini vurgulayan Erdurmaz, "Türkiye, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan meşru savunma hakkını kullanmak suretiyle oradaki bölgeyi temizleme hakkına sahiptir." diye konuştu.

"PKK Sincar üzerinden meşruiyet kazanmak istiyor"

Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da 2014'te Musul'a giren terör örgütü DEAŞ'ın Sincar'daki Ezidilere yönelik saldırılar gerçekleştirdiğini, bunun üzerine PKK'nın bu bölgeye çok sayıda militan gönderdiğini söyledi. DEAŞ Sincar'dan çekilmesine rağmen PKK'nın bölgede kalmaya devam ettiğini, kamu kurumlarını işgal ederek kendisi gibi düşünmeyen halka acımasızca davrandığını aktaran Ağar, "Batı dünyasında kendisine meşruiyet sağlamak adına Sincar'daki Ezidilerin dramını kullanan örgüt için bu bölge oldukça önemli. Suriye'de kurduğu hakimiyetin altyapısını Sincar'da attı." dedi.

Ağar, kanlı örgütün, yuvalandığı Kandil'le işgal ettiği Suriye topraklarındaki sözde kantonlar arasında koordinasyonu sağlamak için Sincar'ı irtibat üssü olarak kullanmak istediğine dikkati çekti.

"Barzani ve Irak hükümetine baskı yapmalıyız"

Strateji ve Yönetim Uzmanı emekli Yarbay Halil Mert de Türkiye'nin özellikle son yıllarda bölgede istikrarın sağlanabilmesi için ağırlığını ortaya koyarak ciddi bir strateji sergilendiğini söyledi.

İran'ın baskısına rağmen Rusya'nın Türkiye'den yana bir duruş sergilediğini vurgulayan Mert, Türkiye'nin bu etkisini siyasi baskı ve psikolojik harekatta da kullanması gerektiğini belirterek, Sincar'ın PKK’dan arındırılması için öncelikle Irak merkezi hükümeti ile Barzani'ye baskı yapılması gerektiğini ifade etti.

Örgütün Sincar'daki varlığına karşı Türkiye'nin oldukça stratejik davranması gerektiğini belirten Mert, şöyle devam etti:

"Burada esas olan milli güvenliğimiz ve medeniyet coğrafyamızdaki halkların barış ve istikrarıdır. PKK'nın Sincar'daki varlığı sıradan bir durum değildir. Bu nedenle örgütün orada varlık göstermemesi gerekiyor. Türkiye, Irak hükümeti ile Barzani'ye örgütü o bölgeden çıkarmaları için baskı yapmalıdır. Eğer Barzani PKK'ya karşı harekat yapacaksa ona hava ve topçu desteği ile teknolojik destek sağlamalıyız. Özellikle oradaki yerel unsurlardan kendimize müzahir kuvvetler oluşturmalıyız. Bu oldukça mümkün zira tarihsel ve kültürel bağlarımızın güçlü olduğu bir bölgeden söz ediyoruz."

KAYNAK:
AA
ETİKETLER:
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER