Dersanelerin birden kapatılmaması gerektiğini söyleyen Perwer, 'Okul ve okuma çeşidi, hangi eğitim sistemi topluma, insanlara yararlı olacaksa bunun birden yasaklama değil de konuşup, danışılıp üzerinde tartışmak lazım. Getirisi ve götürüsü nedir onu bilmek lazım. Karı zararı nedir, bunlar düşünülür. Ondan sonra buna belli bir yöntem ve metod verilir.' dedi.
Perwer, devlet toplumun eğitim sisteminde çok iyi bir imkan sağladığı taktirde dershanelere ancak o zaman gerek kalmayacağına dikkat çekti.
'DEVLET OKULLARI İYİ EĞİTİM VERİRSE...'
Aksi durumda toplum içinde eğitim eşitliğinin sağlanamadığı durumda sorun oluşturacağına vurgu yapan Perwer, şunları aktardı: 'Eğer toplumun geneli çok iyi bir eğitim ile eğitilirse, Devlet böyle bir olanak ve imkan yaratabiliyorsa dershanelere gerek yok. Ancak hala bu durum ayrılık gayırlılık ve farklılık varsa, zengin çocukları özel okuyacak, fakir çocukları devlet okullarına gidecek . Akıllılar, akılsızlar gibi şeyler olursa zaten büyük sorun...' dedi.
ABD HİÇBİR DİLİ YASAKLAMIYOR
Bu konuda ABD'yi örnek gösteren Perwer, şunları kaydetti: 'Bir ülkenin ekonomisi güçlü, maddi imkanları fazla ise eğitimde istediklerini yaparlar. Örnek, ABD gibi... Üniversiteler paralı; dershaneler vardır. Her dilde eğitim vardır. İstediği dili konuşabilir. ABD'de İngilizce, Fransızca, İspanyolca gibi bir çok dil, eğitim dilidir. ABD, hiç bir dili yasaklamıyor. Hatta ABD'de bazı yerlerde Kürtler Kürtçe eğitim alıyorlar. İsveç'te Kürtçe de eğitim dildir. Ne kadar dil varsa eğitim dilidir o taraflarda. Okullarda bazı aileler 'biz çocuklarımıza kendi dilimizde eğitim verilmesini istiyoruz' derse devlet derhal veriyor. Bunu sorunsuz bir şekilde yapıyor.' dedi.