ÖNE ÇIKANLAR :
GÜNDEMTÜMÜ
  • GÜNCELLEME: 17 Mayıs 2014 Cumartesi 19:29

Taner Yıldız açıklama yaptı

Taner Yıldız açıklama yaptı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Soma'dan açıklama yaptı.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Soma'da facianın meydana geldiği madende Suriyeli işçilerin çalıştırıldığına dair iddialar konusunda, "Ağır iftiralar bunu yapanı küçültür" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki arama ve kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından basın açıklaması yaptı.

Yıldız, Soma'da hiç temenni edilmeyen olay yaşandığını, herkesi hüzne boğduğunu, Türkiye'nin kalbinin Soma'da attığı bir kazanın yaşadığını belirtti.

Kazanın herkesi çok üzdüğünü, derinden sarstığını, yoğun duygular yaşardığını ifade eden Yıldız, "301 kardeşimizi, işçimizi kaybettik. Hükümetimiz olarak daha ilk başında, hadise olduğu anda buraya intikal ederek bir koordinasyon merkezi kurduk, bütün bakanlıklarımızın ilgili kurumlarıyla beraber bir hale geldik kesintisiz 24 saat çalışıldı. Çünkü canlarımız orada yatıyor idi. Ne kadar erkenden kurtarabilirsek o kadar daha iyi olacağına karar vermiştik ve zamanın aleyhimize işleyeceğini biliyor idik. Buradan hayata tutunan ve kurtardığımız işçi kardeşlerimize, 'Allah onlara sağlık versin' diyoruz. Bütün çoluk çocuğuyla hep beraber olmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

Bin 300 personel

Geniş bir koordinasyon yapıldığını, ambulansından itfaiyesine, iş makinelerine varıncaya kadar geniş makine ekipmanı kurulduğunu, helikopterinden uçağına varıncaya kadar devletin bütün sektörleriyle olay yerinde yer aldığını bildiren Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güvenlik hariç bin 300 personelimiz görev yaptı. Dışarıdan bir çok ziyaretçimiz yüreğiyle beraber geldi. Birlik ve beraberliğin çok iyi bir örneğini sunmuş oldular. Çok zor şartlarda bu kadar hızlı çalışıydı, kurtarma ekipleriyle yoğun bir çaba sarf edildi. Kimse emeğini esirgemedi. Koordinasyonun bundan sonra da devam edeceğini söylemem lazım. Kurtarma faaliyetleri bittikten sonra bizler buradan çekilip gitmiyoruz. Psikososyal destek ile birlikte aile ve Sosyal politikalar bakanlığından sağlık bakanlığına varıncaya kadar buradaki kardeşlerimizin yanında yer alacağız."

Çekip gitmiyoruz

Yıldız, kurtarma faaliyetleri bittikten sonra buradan çekilip gitmediklerini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan Sağlık Bakanlığına varıncaya kadar yine işçilerin ailelerinin yanında olduklarını söyledi.

İlk iki gün hayatlarından çok fazla şey ümit ettikleri işçilerden üçüncü gün geldiğinde artık daha fazla ümidi kestikleri bir noktaya geldiklerini kaydeden Yıldız, "İçeride ummadığımız yerde yangınlar çıktı, 250 metre boyunca konveyör yandı. Karbonmonoksit gazının olumsuz şartlarıyla beraber kurtarma ekiplerini riske etmeksizin, onların da sağlığını düşünerek önemli bir faaliyette bulunuldu. Tersine hava akımları oluşturuldu. İşin tekniği üzerinde defalarca toplantılar yapıldı, haritalar ve uygulamalar üzerinden değerlendirildi. Bu işin riski vardı ve riski bir nevi bütün riskleri göze alarak arkadaşlarımın çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve emeklerini esirgemediklerini gördüm" diye konuştu.

Bakan Yıldız, kazanın sebepleriyle alakalı adli ve idari soruşturmaları başlattıklarına dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"Savcılarımızdan, bilirkişilerimizden, iş müfettişlerimizden bir grupla buranın ilk gözetimleri yapıldı. Ulaşabildikleri yere kadar gittiler. Ulaşamadıkları noktalarla alakalı tekrar ikinci bir gözlem daha yapacak çalışma müfettişlerimiz. Gerçek nedenini teknik açıdan, idari açıdan ve birçok açıdan değerlendireceğiz. Önümüzde madencilikle alakalı, sektörün, madencilik dünyamızın buradan çıkartacağı çok ama çok fazla ders var. Bizim için acı bir tecrübe oldu. Amacımız şudur, şu ana kadar kurtarılan 485 tane işçimizden sonra bütün gerçekleriyle beraber, ister kamu, isterse özel sektör olsun, ucu nereye dayanıyor olursa olsun bununla alakalı soruşturmalar hem teknik açıdan hem idari açıdan hem de hukuki açından bunlar yapılacaktır. Bundan sonra yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın sigorta işlemleri yürütülmekte işçi kardeşlerimizle alakalı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın acil yardım ve incelemelerini yürütmekte. Sağlık Bakanlığımızın psikososyal destek çalışmaları aynı şekilde devam edecek."

Teşekkür etti

Kendilerine destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere birçok kişi ve heyetin bölgeyi ziyaret ettiğini hatırlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her birinin yüreğinde, gözünde o üzüntüyü, hüznü, paylaşmayı hep beraber hissettik. Bizler acıda buluştuğumuzda hep beraber olduğumuz bu yapıyı hayatımızın diğer noktalarında yaymak zorunda olduğumuzu hissettik. Çok yoğun bir duygu içerisinde güçlü olmaya çalışarak ve o gücümüzü de bütün hizmetlere tahvil ederek, dönüştürerek bu işlemleri yapmaya çalıştık. Ben emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Başta vefat eden helal lokma peşinde burada maden işi yapan 301 işçi kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine sabırlar temenni ediyorum, çocuklarına sağlıklı ve uzun bir ömür temenni ediyorum."

Bakan Yıldız, çalışmalarını bundan sonra soruşturmalar ve üretimin yapılması, yapılmaması, maden ocağının ne tarzda bulunacağıyla alakalı çalışmalara teksif edeceklerini kaydetti.

İftira yapanları küçültür

Gazetecilerin sektöre ilişkin yasal düzenlemeyle ilgili sorusu üzerine TBMM'de araştırma önergesi verildiğine dikkati çeken Yıldız, bunu desteklediklerini söyledi.

Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak bununla alakalı bütün hazırlıkların şeffaf şekilde paylaşacağına değinerek, "Salı günü Bakanlar Kurulu'nda da nasip olursa bununla alakalı ilk bilgilendirme toplantısını yapmış olacağız" dedi.

Bakan Yıldız, ocakta yaşanılanları doğru olmak kaydıyla kamuoyuyla paylaştıklarını aktararak, şunları belirtti:

"Her bir vatandaşımızın, bir eksik olmak kaydıyla, kalbi, yüreği, gönlü buradaydı. Şeffaflığın gücü elimizdeki en önemli sermayeydi bu acının içerisinde. Bütün her şeyi doğru bir şekilde paylaştık. Emin olmadığımız bir bilgiyi, AFAD'tan, koordinasyon merkezinden teyit almadığımız hiçbir bilgiyi paylaşmamaya gayret ettik. Buna itina gösterdik. Tek bir elden bu çalışmanın, tüm ekibimizle beraber, bunun sonuçlandırılması için gayret gösterildi."

Bakan Yıldız, gazetecilerin Suriyeli işçi çalıştırıldığıyla ilgili sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda bize lütfen yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Bu bizim yüreğimize çok ağır gelir. Şimdiye kadar hiç bu konulara girmedim. Bu konuyla alakalı anlamaktan yana sıkıntısı olmayan bizlerin konuşmayacağı şeyler olmadığı için değil, çok fazla konuşacağımız şey. Hatta o kadar çok konuşacağımız şey var ki benim jargonum bile müsait değil buna. Bu kadar insanların aklıyla, izanıyla, fikriyle, kanaatleriyle oynanmaz. Burada can pazarı yaşandı. Neyin üstünden politika yapmak istiyorsanız gidin orada politika yapın ama burada yapmayın. Biz bir yere gitmiyoruz. Bizimle ilgili derdi olan varsa bizi her tarafta bulur arkadaşlar gelir söyler. Havada, karada, köyde, beldede bulur, söyler.

Şu acının içinde bu kadar ağır iftiraların yapılması ancak bunu yapanları küçültür. Bakın göreceksiniz millet onları affetmeyecek. Nasıl bir kalptir ki, bu nasıl vicdandır ki ki bu 100 tane Suriyeli, hatta yaşları küçük olan çocuğun üzerine beton dökülür ancak bunun üzerinde burası kapatılmaya çalışılır. Bunu hangi vicdan, hangi insanlık söyler. Bu nasıl kuralsızlık, kutsalsızlıktır, böyle bir şey yapılabilir mi? Bizi yalnızca kanun bağlamıyor. Bizi dünya ve ahiretteki değerlerimizi bağlıyor. Bunları buradaki hiçbir arkadaşım kabullenemez."

"Suriyeli çocuklarla alakalı hassasiyeti olan varsa gitsinler Esed'in binlerce öldürdüğü çocuklar için orada karşı çıksınlar" diyen Yıldız, şöyle devam etti:

"Orada yapamadıklarını gelip de bu ocaktan almaya kalkışmasınlar. Bu maden ocağını da kötü emellerine alet etmesinler. Burada biz kendimizden daha fazla bu ülkeyle ilgili heyecan duyduğuna inandığımız ve bizim kazandığımızdan daha helal paralar kazandığına inandığımız madencilerimizi kurtarmakla meşguldük. Biz iftiraları, bize yapılan ithamları şu bağrımıza gömdük ama bu sessizliği çoğu zamanda içimizdeki bu fırtınayı da sessizlik olarak ifade etmeye kalktık. Ama zannetmesinler ki biz bu hislerle alakalı söyleyeceğimiz çok şey olmasın. 4 günden beri sosyal medyada Suriyeli çocukların burada çalıştığını ama buna rağmen 100-150 civarında bunların üzerinin kapatıldığı söyleniyor. Bu nasıl insanlık dışı bir hadisedir. Benim ufkumda böyle insanlık tipi yok. Biz burada yaptıklarımızı anlatıyoruz. Kamu ve özel sektörün bütün yaptıklarının lehine ve aleyhine kamuoyu ile paylaşma yeridir burası. Biz dürüst davrandık ve vatandaşımıza borcumuzdur. Bunu yapmaya da devam edeceğiz"

KAYNAK:
AA
ÖNCEKİ HABER

SONRAKİ HABER