Diyanet İşleri Başkanlığı, Suriye'nin Kobani kentine IŞİD saldırılarını protesto olayları sırasında yurt genelinde 35 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin de yaralanması üzerine, bu hafta Cuma namazı hutbesinin temasını 'Biz Kardeşiz' olarak belirledi. Bugün bütün camilerde kardeşlik ve barış mesajı verildi.
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin sınır komşusu Kobani'de PYD-YPG ile IŞİD arasında devam eden çatışmaları protesto nedeniyle Türkiye'nin birçok ilinde gerçekleştirilen gösterilerde ölü sayısı 35'e çıktı. Çok sayıda kişinin yaralandığı ve birçok işyeri, kamu binası ve araca zarar verilen olaylar nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma namazının hutbesinde 'kardeşlik' mesajı verdi.
Türkiye genelinde yaklaşık 85 bin camide 'Biz Kardeşiz' başlığıyla okunan hutbede, asırlar önce Peygamberimiz Hz. Muhammed'in kardeşliğe ilişkin, "Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yalnızlığa terk etmez. Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir..." sözlerine hep birlikte kulak verilmesi çağrısında bulunuldu.
Yüce dinimizde kardeşliğin, aynı anne- babadan dünyaya gelenlere hasredilemeyecek kadar geniş olduğuna dikkat çekilen 'kardeşlik' mesajında, şu sözlere yer verildi:
"Kardeşlik, aynı özden varedildiğimizi bilmektir. Kardeşlik, mümine muhabbet beslemektir. Yağmurun toprağa verdiği hayat misali birbirimize rahmet ve şefkatle yaşama sevinci taşımaktır. Peygamberimizden gelen bir vefadır kardeşlik. Birbirimiz için sığınılacak bir liman olabilmektir kardeşlik. Zor zamanlarda gönül alıcı bir söz, mütebessim bir yüz sunabilmektir. Kardeşlik, huzur ve mutluluğu paylaşmak, hüzün ve kedere, acı ve ızdıraba ortak olmaktır. Kardeşlik, mesafeleri, sınırları, engelleri ortadan kaldıran gönüller arası ülfet köprüsüdür. Renkleri, dilleri, kökenleri farklı da olsa yürekleri bir kardeşler, birbirlerinin hüznüne, uğradıkları zulüm ve şiddete, akan kan ve gözyaşlarına asla duyarsız kalamaz. Kardeşlik duygusu, ayrı bedenlerin aynı kalbi hassasiyetleri paylaşabilmesidir."
Kardeşlik mesajı bugün bütün camilerde cuma hutbesi olarak okundu.
İŞTE BİZ KARDEŞİZ HUTBESİ
Asırlar önce Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in kardeşliğe ilişkin şu sözlerine gel in hep birlikte kulak verelim:
“Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yalnızlığa terk etmez. Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir ... ” 1
Kardeşlerim!
Yüce dinimizde kardeşlik, aynı anne - babadan dünyaya gelenlere ha sredilemeyecek kadar geniştir. Kardeşlik, aynı özden varedildiğimizi bilmektir. Kardeşlik, mümine muhabbet beslemektir. Yağmurun toprağa verdiği hayat misali birbirimize rahmet ve şefkat le yaşama sevinci taşı maktır. Peygamberimizden gelen bir vefadır kardeşlik. Birbirimiz için sığı nılacak bir liman olabilmektir kardeşlik. Zor zamanlarda gönül alıcı bir söz , mütebessim bir yüz sunabilmektir . Kardeşlik, huzur ve mutluluğu paylaşmak, hüzün ve kedere, acı ve ızdı raba ortak olmaktır . Kardeşlik, m esafeleri, sınırları, engelleri ortadan kaldıran gönüller arası ülfet köprüsüdür. Renkleri, dilleri, kökenleri farklı da olsa yürekleri bir kardeşler, birbirlerinin hüznüne, uğradıkları zulüm ve şiddete, akan kan ve gözyaşlarına asla duyarsız kalamaz. Kardeşlik duygusu, ayrı bedenlerin aynı kalbi hassasiyetleri paylaşabilmesidir.
Kardeşlik, Efendimiz (s.a.s)’ in , “Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe gerçek manada iman etmiş olamaz.” 2 mesajı gereği, diğerkâmlıktır.
Duyarlı olabilmektir kardeşlik. Efendimiz (s.a.s.)’in ifadesiyle birbirimize muhabbet, merhamet ve şefkat gösterme hususunda bir vücut gibi hareket edebilmektir. 3 Türlü sıkıntılara, fitnelere, musibetlere , desise ve hilelere maruz kaldığımız şu günlerde birbirimizin hak ve hukukuna riayet etmek, hep birlikte Allah rızası nı aramaktır kardeşlik.
Kardeşlik her şeyden önce kur u bir söylem değil , bir hukuk , bir hak, bir görev , bir iman ve ahlâktır.
Değerli Müminler!
İşte Ensar ve Muhacir , böyle bir kardeşliği bizzat yaşayarak ortaya koy dular. Efendimiz (s.a.s.), asabiyet ve cehaletin, bağnazlığın, kör taassubun zincirlerini kırarak; dilleri, renkleri, gelenek ve görenekleri farklı olmasına rağmen ‘iyilik ve takvada yardımlaşan’ lardan bütün insanlığa örnek bir kardeşlik toplum u meydana getirdi.
Müslümanlar olarak , Allah Resulü’nden devraldığımız bu ulvi mirası yüzyıllarca yaşattık. Asırlarca yeryüzünün muhtelif coğrafyalarında bu kardeşlik anlayışını diri tutarak bu günlere geldik. Dünyevi çıkarların, güç mücadelelerinin, Kutlu Nebi’nin, ardında bıraktığı bu örnek toplumu zedel emesine fırsat tanımadık. Bugün de kardeşlik duygularımızın ve gönüllerimizin onulmaz yaralar almasına izin vermemeliyiz. Yüz yıllarca gönülleri bir, zihinleri bir, gayeleri bir kardeşlerin arasına ayrılık - gayrılık girmesine asla müsaade etmemeliyiz.Dinihaberler Birbirine ülfet, muhabbet, samimiyet, ünsiyet besle mesi gereken gönüller, hırs, menfaat, bencillik, kin ve intikam ateşiyle kavrulmamalıdır . Yüreklerimizi dağlayacak, birlik ve dirliğimizi bozacak fitne ve fesat ateşleri körüklenmemelidir. Kardeşlik; “ Birbirinizle üstünlük yarışına girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun. 4 Müslümanın kardeşine üç günden fazla dargın durması helâl değildir.” 5 nebevi ifadesiyle, hangi şart ta olursa olsun kardeşini yalnızlığa terk etmemektir. Kardeşlikte terk yoktur, sorumsuzluk, duyarsızlık yoktur.
Değerli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, biz Müslümanlara hakikatin yolunda olmayı , hakkın peşinden koşmayı emretti. Kendimizi hakikatin yerine koymayı, hakkı yalnız kendimize has kılmayı emretmedi. Hepimiz hakikatin yolunda hizmet etme kle emrolun duk. Hiç kimse ‘hakikat bende ’ dememeli, ‘hakikat benimle ’ diye iddia etmemelidir. Müslümanlar olarak, “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmek ten sakının ki size merhamet edilsin.” 6
ilahi emri gereği yıkıcı değil yapıcı ; a yrıştırıcı değil , birleştirici ol malıyız. Fitneyi değil, ıslahı esas al malıyız. Bizi biz yapan değerlere sımsıkı sarılarak birliğimizi ve dirliğimizi koru malıyız. Bu yolda;
Sakın incitme bir canı,
Yıkarsın arş-ı Rahmân’ı sözü genelgeçer anlayışımız olmalıdır.
Hutbemizi, Yüce Rabbimizin Kerim Kitabımızda bize öğrettiği şu dua ile bitirelim: “Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” 7
1 Müslim, Birr , 58; Tirmizi, Hudud, 3
2 Tirmizî, Sıfatü’l - kıyâme, 59.
3 Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr , 66.
4 Müslim, Birr, 28.
5 Buhârî, Edeb, 63; Müslim, Birr, 23.
6 Hucurât, 49/ 10 .
7 Haşr 59/10
kAYNAK: DİNİ HABERLER