TBMM Başkanı Cemil Çiçek, daha sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu’nda, TRT'nin 50. yıl dönümü dolayısıyla "Medya Seminerleri" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Mehmet Akif Ersoy'u Anma ve fahri doktora unvanı verilmesi" törenine katılarak burada yaptığı konuşmada insanların bazen nasıl bir coğrafyada yaşadıklarını unutuverdiğini dile getiren Çiçek, 93 yıllık zaman içinde elde edilen kazanımların kolay elde edilmediğini, bedeller ödendiğini kaydetti. Çiçek, sahip olunan değerlere karşı yeteri kadar farkında olunmadığını ifade etti.
En sükun içinde yaşanılan dönemin Cumhuriyet dönemi olduğunu belirten Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyet ile beraber Türkiye, Kıbrıs Barış Harekatı'nı çıkarırsak toplum olarak, millet olarak çok şükür savaşa girmedik, şehit vermedik ama terör olaylarında, toplumsal olaylarda hepimizin yüreğini yakan evlatlarımızı verdik, vermeye devam ediyoruz. En son dün kaybettiğimiz Berkin kardeşimiz, evladımız gibi. Kendisini saygıyla, rahmetle anıyoruz. Söylemek istediğim şu ki, bütün bu acılar, bütün sıkıntılar hepimize ders olmalı. Geriye yara kaşımak için bakmıyoruz. Geleceğimizi daha sağlıklı temeller üzerine oturtabilmek, sahip olduğumuz değerleri, imkanları, devletin, milletin bütünlüğü bakımından çektiğimiz acılar son olsun. Gerekli dersleri çıkaralım ve medeniyet yarışında uluslararası rekabette daha üst sıralara nasıl geliriz, bunun mücadelesini verelim. Kan dökmeden, kin kusmadan, yeni acılar ilave etmeden."
Atalay: Her ölüm olayları hepimiz için üzücüdür
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, partisinin Keskin ilçe Seçim Koordinasyon Merkezi'ni ziyaretinde, Berkin Elvan’ın ölümü ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, her ölüm olayının herkes için üzücü olduğunu söyledi.
"Sebebi ne olursa olsun burada da bir genç insanın hayatını kaybetmesi var" diyen Atalay, şöyle devam etti:
"Uzun süredir de tedavi görüyordu. Bunun için üzgünüz. Ailesine de başsağlığı diliyorum. Ama o günlerdeki karmaşık ortamda meydana gelmiş bir olay. Özellikle şu seçim ortamında birileri de bunu fırsat bilerek huzuru bozucu olaylara sebebiyet vermemeli. Gerekli önlemler alınıyor. Zaten arkadaşlarımız, mülki idare, ilde ve ilçede dikkatli. İstanbul’da bugün cenaze töreni olacak, İstanbul Valiliği il yönetimi konu ile ilgileniyor. Kendilerine her türlü destek verilecek. Bu konuda söyleyeceğimiz budur.”
Bozdağ: Berkin Elvan hepimizin evladı
TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Berkin Elvan hepimizin evladı. Böylesi bir hadisede hayatını kaybetmiş olması hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur" dedi.
Berkin Elvan'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileyen Bozdağ, Berkin Elvan'ın yaralanması olayıyla ilgili soruşturma başlatıldığını ve soruşturmanın devam ettiğini söyledi.
Bozdağ, "Soruşturma sonucunda elbette olayda ihmali, kusuru, kastı her ne varsa ortaya çıkacak ve onlarla ilgili yasal müeyyideler neyse onlar da uygulanacaktır. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmamalıdır. Yargı süreçleri sağlıkla işleyecek ve sonucunda bir karar verecektir" diye konuştu.
Yılmaz: Yapılanlar yanlış
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kaptanpaşa Mahallesi'ndeki Aziziye Kışlası'nı ziyaret etti.
Yılmaz, burada gazetecilerin Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili sorusuna, üzüntülü olduğunu belirterek, "Allah mekanını cennet etsin. Çok yanlış yani. Berkin Elvan'a yapılanlar bir yanlış" şeklinde cevap verdi.
Yılmaz, "Allah ailesine sabır versin. Hiçbir şekilde tasvip edebilmek mümkün değil. İlke bazında hareket etmek lazım. Kendi nefsine ne istiyorsan, başkaları için de onu iste. Benimde 14 yasında çocuğum var yani dolayısıyla hiç yapılacak bir şey mi. Allah sabırlar versin" dedi.
Elvan: Ölüm hadisesi son derece üzücü
Konya- Karaman Hızlı Tren Projesi'nin temel atma töreni için, basın mensuplarıyla trenle Konya'dan Karaman'a hareket eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Elvan, bir gazetecinin, Berkin Elvan'ın ölümü ve sonrasında yaşanan protestolara ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Berkin Elvan'ın ölüm hadisesi son derece üzücü. Gerçekten biz de bu tür olayların yaşanmasını istemiyoruz. İnşallah böyle bir olay bir daha yaşanmaz. Ancak bu ölüm hadisesinin bir siyasi malzemeye dönüştürülmesi, hele hele seçim öncesi bir siyasi araç haline getirilmeye çalışılması son derece yanlış. Biz her türlü görüş, düşünce içinde, kim olursa olsun, onların görüşlerine, düşüncelerine saygılıyız. Elbette bizleri de eleştirecekler. Ancak bunu bir sokak kavgasına dönüştürmek, kamu araçlarını yakmak, yıkmak, kamu ve özel kesime ait binaları tahrip etmek hiçbir demokratik ülkede kabul edilecek bir husus değildir. Demokrasilerde araç yakarak, binaları tahrip ederek, demokratik bir takım ilişkiler söz konusu olamaz. Elbette eleştiri konusu varsa onlar eleştirilir. Birincisi; bunlar siyasi malzeme yapılmamalıdır. İkincisi de; herkesin kanunlara, kurallara, yasalara uygun hareket etmesi gerekir. Bu konuda gereken hassasiyetin, hele hele seçim öncesi gösterilmesi gerekir diye düşünüyorum."
