Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, yapılan araştırmalarla bazı saç boyalarının Lenfoma ve Mesane Kanseri gibi hastalıklara sebep olduklarının tespit edildiğini belirtti.
GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, yapılan araştırmalarla bazı saç boyalarının Lenfoma ve Mesane Kanseri gibi hastalıklara sebep olduklarının tespit edildiğini belirtti. Büyüközer, açıklamaların dikkate alınması gerektiğini araştırmaların, bu ürünleri dayatan ülkelerin bilim insanları tarafından yapıldığını ve kanser riski taşıyan bu tür ürünlerin kullanılmaması gerektiğini belirtti.
Büyüközer, “Daha güzel görünmek veya daha genç görünmek için saç boyamaya devam edenler bu tür hastalıklara düçar olma riskini göze almış oluyor. Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, yeni bir araştırmada daha tespit edildi. Barselona’daki Katalan Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırması saç renklendiricilerini 1980’den önce kullanmaya başlayan kadınlar yapıldı. Araştırmada saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı belirtildi. De Sanjose, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, 6 Avrupa ülkesinden 4 bin 719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri inceleyerek desteklediklerini söyledi. Araştırmada, hasta kadınların dörtte üçü saçlarını boyarken, erkeklerin yüzde 7’sinin boyadığı belirlendi. Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi. 15 yıl süreyle saçlarını sık bir şekilde özellikle koyu renklerle boyayan bayanlarda mesane kanserine yakalanma risklerinin, hiç boyamayanlara oranla üç kez daha fazla olduğu sonucuna varıldı. Hatta araştırmalar bayanların saçlarını boyayan kadın kuaförlerinin de boya kullanmayanlara oranla yüzde 50 daha fazla mesane kanserine yakalanma riski olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sonuç olarak International Journal of Cancer Dergisinde yayınlanan makalede bildirildiğine göre Los Angeles şehrinde görülen mesane kanser vakalarının yüzde 19’unun saç boyaması ile ilintili olduğuna karar verildi” dedi.
Büyüközer, American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada da,saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğunun saptandığını belirterek, “De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10’unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi. 1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının henüz açıklık kazanmadığı belirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor. Saç boyaları lenfoma kanseri riskini artırıyor Avrupa basınında yayınlanan bir diğer haberde ise AB yetkili kurumunun saç boyalarının üretiminde kullanılan 22 kimyasal katkı maddesinin mesane kanserine yol açtıkları gerekçesi ile yasaklandığı ve 1 Aralık 2006 tarihinden itibaren kullanılamayacağını açıkladı” ifadelerini kullandı.
Büyüközer, açıklamalarına şöyle devam etti: “Biz yüklendiğimiz misyon sebebi ile, sorumlu ve bilimsel yayıncılık ilkelerimiz ışığında, bizi ziyaret edecek insanlarımıza ve özellikle Müslümanlara saç boyaları ve diğer kozmetik ürünlerdeki sağlık risklerini sitemizde duyurmaya çalıştık ama nafile. Bu açıklamaları biz yapmıyoruz, bize bu ürünleri dayatan ülkelerin insanları yapıyor ve haykırıyorlar “Sakın bu kanser riski taşıyan ürünleri kullanmayınız” diyorlar. Üstelik bu saç boyalarının büyük bir çoğunluğu saça sürüldükten sonra saç üzerinde su geçirmez bir tabaka oluşturduğundan dolayı müslüman hanım ve beylerin boy abdestini de tehlikeye sokabilmektedir. Bu açıklamaları gündeme getirdikçe bazı kardeşlerimiz “Sağlıklı ve helal ürünlerin markalarını bildirin” tarzında taleplerde bulunuyorlar ve biz çok kere marka bildiremiyoruz. Yukarıdaki haberler, neden bildiremediğimizin cevabını veriyorlar. Helal ve Tayyib ürünler üretilmiyor ki biz de bildirelim. GİMDES denetiminden geçmiş Helal Sertifikalı ürünler oluşuncaya kadar bu tip ürünlere yaklaşmamanızı öneriyoruz”.
