Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, yüksek topuklu ayakkabıların ayakta ağrı ve şekil bozukluklarının yanı sıra diz ve bele de zarar verdiğini belirterek, bu ayakkabıları giyenlere "alfabe egzersizleri" yapmalarını önerdi.
Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, yüksek topuklu ayakkabıların ayakta ağrı ve şekil bozukluklarının yanı sıra diz ve bele de zarar verdiğini belirterek, bu ayakkabıları giyenlere "alfabe egzersizleri" yapmalarını önerdi.
Karaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kadınlara estetik görünüm kazandıran topuklu ayakkabıların bilinçsiz ve uzun süreli kullanımlarda ayak bileğinde incinme, bacak, diz ve bel ağrılarıyla "balerin hastalığı"na neden olduğunu belirtti.
Yüksek topuklu ayakkabıyla kişinin parmaklarının ucunda yükselerek uzun süre vakit geçirmesinin ayağın arka kısmında sıkışmaya yol açtığına dikkati çeken Karaoğlu, bunun için topuklu ayakkabının daha sağlıklı olanını seçmek gerektiğini ifade etti.
Her adımda, vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 50'sinin ayağın ön tarafına, yüzde 50'sinin de topuğa yüklendiğini belirten Karaoğlu, şunları kaydetti:
"Ayakkabının topuğu ne kadar yüksek olursa ayağın önündeki yük de buna bağlı olarak artar. 5 santimetre yüksekliğindeki topukta normal yürüyüş bozulur. 7,5 santimetrelik topuk yüksekliği, ayaktaki yük ve basınç miktarını 7 kat artırır. Günlük normal aktivitelerde yüksek topuklu ayakkabı giyenler, gün içinde 6 kilometreden fazladan yürüyüş yapmış kadar ayaklarına ilave yük bindirir. Yüksek topuklu ayakkabı, ayaktaki ağrı ve şekil bozukluklarının yanı sıra diz ve bele de zarar verir. Denge çabuk bozulduğu için ayakta burkulma riski artar ve ayak bileğindeki bağ ve eklemlerde zedelenmelere yol açar. İlave olarak bacak arkasındaki kas ve bağların kısalması, bacak ön ve yan bağlarla kasların gerilmesi ve zorlanmasına neden olur."
Karaoğlu, 5 santimetreden fazla topuk yüksekliğine sahip ayakkabılardan ön kısmı yükseltilmemiş olanlar tercih edildiğinde, ayak bileğinin arka kısmının sıkışmasıyla ortaya çıkan "balerin hastalığının" görülme riskinin arttığına dikkati çekti.
Topuklu ayakkabıların ayakta en kısa sürede kalacak şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayan Karaoğlu, "Özel bir davet ya da toplantıda birkaç saat ayakta kalması söz konusuysa ayakkabıyı çıkardıktan sonra ılık su masajları ve egzersizler yapılmalı. Ayağın etrafında döndürülmesi ve alfabe egzersizleri de ayakların dinlendirilmesi için yararlıdır. A harfinden başlayarak alfabenin tüm harflerinin başparmakla havaya çizilmesi, ayağın her yöne hareket etmesini sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Karaoğlu, iş yerine gidiş gelişlerde topuksuz ve rahat ayakkabı tercih edilmesi, iş yerindeki molalarda bacak kaslarının esnetilmesi gerektiğini kaydetti.