Türk sinemasına zaman içinde çok aktör geliyor, çok oyuncu star olarak parlıyor ama onun yeri halkın gözünde bambaşka. 44 yılda 200 filmde başrol oynayan Kadir İnanır, kanserle mücadelesini kazanıp yeniden hayata döndü.
Bugün Gazetesi'nden Şebnem Özcan'a konuşan İnanır, çok sıkıntıya girdiği zaman mezarlığa gittiğini ve ölülerle konuştuğunu dile getirirken, cenaze namazlarında çoğu zaman yalan söylediğini, ifade etti.
Özel hayatıyla ilgili sorulara da cevap veren İnanır, insanların inançlara saygı duyması gerektiğini de sözlerine ekledi. İşte İnanır'ın açıklamalarından önemli noktalar:
* Geçmiş olsun, sağlığınız yüzünden bizi çok korkuttunuz. Şimdi nasılsınız?
Hastalığımla ilgili hiçbir şeyim kalmadı.
* Akciğerinizde bir leke var dedikleri an ne düşündünüz?
Her şeye hazırlıklı olmak lazım... Göz göre göre doktor soruyor sana "Kaç yıldır sigara içiyorsun" diye... Adama diyorsun ki "40 yıldır"... "Ne kadar içiyorsun" diyor. "Çok içiyorum" diyorum.. İnanıyorsun ya bir gün öleceğine, o süreci kendin hızlandırıyorsun. Niye hızlandıralım? 69-70 yaşında öleceğin varsayılabilir ama kendine iyi bakarsan sağlıklı ölürsün. Yataklarda sürünmezsin. Yatalak olmazsın. Yoksa kendine çok iyi baktığın zaman 200 yaşına kadar yaşayacak halin yok.
* Peki, aklınızdan ölüm geçti mi?
Geçer ne olacak yani? Geçmese ne olacak? Nasılsa ölmeyecek miyiz?
Psikolojinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda ne yapıyorsunuz? Kendinizi nasıl şarj ediyorsunuz, nerelerde huzur buluyorsunuz?
Çok sıkıntıya girdiğim zaman hemen arabaya biniyorum. Mezarlığa gidiyorum. Yavaş yavaş mezar taşlarına bakıyorum. Bir bakıyorum ki yüzlerce tanıdığım insan orada yatıyor. Çok sevdiklerimin başına gidip dualar okuyorum. Arabaya bindiğim zaman bütün umutsuzluğumu, bütün dertlerimi unutuyorum. Herkese tavsiye ederim.
"ÖLÜLERLE KONUŞUYORUM"
* Ölülerle konuşuyor musunuz?
Evet, onlarla konuşuyorum. O zaman ne oluyor? Kurtuluşun tek yolu var, inanç sahibi olmak. Birileri diyor ki "Yaaa kardeşim ben inançlı değilim"...Değilsen değilsin, senle mi uğraşacağız yani. O da senin özgürlüğün, olma yani. Ben inançlıyım bana saygı duy, ben de sana saygı duyarım "Niye inançsızsın?" demiyorum. Ama sonunda geliyorum, namazını ben kılıyorum, yani. Öyle 25- 30 defa yalan konuştuğumuz oldu.
* Nasıl yani?
İmam soruyor. "Bu kişinin yaşarken inançlı bir Müslüman olduğuna inanır mısınız?" diye. Evet diyorum mecburen. Yalan deyip rezalet mi çıkarayım? Bir de benim inancıma göre; benim son dakikadaki şehadetimin Allah tarafından onun affına vesile olacağına inanıyorum.
"ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI BECEREMEDİM"
* Çocuk sahibi olmayı istediniz mi?
Kısmet meselesi. Allah isteseydi olurdu. Aslında benim beceriksizliğim bu. Bunca yıllık hayatımda bir kadına güvenemedim. Daha doğrusu çocuk yapabilecek bir kadın bulamadım. Kendimi suçlu hissediyorum. Beceremedim işte.
* Kadir İnanır'ın bir veliahtı var mı yoksa bu veliaht meselesi tabiatın kanununa aykırı bir şey mi?
Yok ya, saçma bir şey o. Ben sana bir şey söyleyeyim. Bu televizyon dizilerinin en önemli faydası çok oyuncu yetiştirdi. Kadın ve erkek en az 10-15 kadar birbirinden değerli genç oyuncular yetişti. Bunların hepsini takdirle karşılıyorum. Bu daha iyi diyemem çünkü hepsi benim için değerli. Hepsi de bana son derece saygılı çocuklar.
* Bu hastalık size ne öğretti?
Hayata daha fazla sarılıp, çevrene daha fazla güzellik, iyilik ve faydalı olma duygusunu güçlendirdi. Gitseydim şimdi bunları konuşamıyor olacaktık bak. Daha iyi şeyler yapabilmek, dünyadaki kötülüklerin ortadan kalkması için var gücünle mücadele etmek... Bu dünyadan nasılsa gideceğiz ama giderken çok güzel şeyler yaparak kırıp dökmede gitmek gerekiyor. Bunlar da insan olmanın bir gereği zaten.
* Sağlığınız adına eskiden yapmadığınız ama şimdi yaptığınız bir şeyler var mı?
Var tabii... Ciklet çiğneyene çok kızardım, artık en fazla ben çiğniyorum. Bak şimdi yine sigara aklıma geldi. Sigara aklıma gelince ciklet çiğnemem gerek. (Cebindeki sakızı çıkarıp ağzına atıyor) Günde 1 saat spor yapıyorum. Diyet ve zararsız şeyler yemeye çalışıyorum. Öyle her istediğim şeyi yememeye çalışıyorum. Yani işte bu yaştan sonra yaşın da getirdiği dikkati sürdürmeye çalışıyorum.
"İNSANLIĞIN İLK KURALI AĞLAYABİLMEKTİR!"
* Çok üzüldünüz diyelim. Hıçkıra hıçkıra ağlar mısınız? Kolay gözyaşı döker misiniz?
Anayasanın birinci maddesi eğer iyi insansan, hemen ağlamayı becerebilmelisin.Ses tonun titreyip gönlün sızlamıyorsa ben insanım falan deme zaten. İyi insan olmaya çalıştığımıza göre, hayatımızı son hızla hep iyi olmak için harcadığımıza göre... Bir de ben güzel ağlarım biliyor musun? Ağlamanın da güzeli vardır. Sahtekârlar ağlıyor gibi yapıp hü hü hü diye ses çıkarırlar. İçi sızlamaz onların.
"MAÇOLUĞUN TARİFİNİ ANLAMIŞ DEĞİLİM"
* Kadir İnanır nasıl bir erkektir? Sizde az da olsa maçoluk var mı?
Ben maçonun tarifini tam anlamış değilim. Yani erkek egemen bir yaşamı savunan bir adamsa maço, ki tarifi o; literatüre baktığın zaman ben kadının olmadığı bir hayatı reddeden adamım. Tam tersine, sayısal olarak da bir erkekten fazla hayatı yönlendiren insanlar olmasını savunan bir adamım. Kadınsız nefes almayı bile reddeden bir adam nasıl oluyor da erkek egemen toplumu savunuyor? Çelişki var bence, onun için ben ısrarla bunu söylememe rağmen hâlâ orada bir yer ayırmaya çalışıyorlarsa benim yapacak bir şeyim yok.
* Gerçek hayatta kadın tokatladınız mı?
Yok, olmadı.