Bir grup Macar araştırmacı, bu ay içinde Osmanlı İmparatorluğu'nun en meşhur padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbinin nerede olduğuna dair bir rapor yayımlayacak.
Hasta olmasına rağmen Zigetvar Seferi'ne katılan Kanuni Sultan Süleyman'ın burada, duyduğu heyecan nedeniyle kalbine yenik düşerek öldüğü söyleniyor.
Zselic bölgesinin doğusunda bulunan Turbeki kilisesindeki kitabede yazılanlara göre Kanuni'nin naaşı İstanbul'a geri götürüldü, ama kalbi buraya, daha sonra Meryem Ana'ya adanmış bir Katolik kilisesine dönüşen türbeye gömüldü.
Ancak BBC Türkçe'ye konuşan Prof Pap'a göre bu bir peri masalı. Kitabenin 1916'da siyasi nedenlerle kilisenin papazı tarafından konulduğunu anlatıyor.
O yıllarda Macaristan, ya da dönemin Avusturya Macaristan İmpatorluğu Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu'yla müttefikti ve savaşın çamuru ve kanı arasında kaybolacak iki eski imparatorluğun ölümsüz dostluklarını doğrulayacak sembollere ihtiyacı vardı.
Şimdi Profesör Pap, yine siyasi nedenlerle Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbinin gömüldüğü yeri bulmakla görevlendirildi.
Pecs Üniversitesi'nden Coğrafya Profesörü Norbert Pap restorasyondan geçirilmiş surların etrafında gezinirken, "Macarlar Zigetvar kalesinde yürüdüklerinde bir Macar kalesinde olduklarını düşünüyorlar, ama tabi bu doğru değil' diyor.
Gülümsüyor ve 'Bu aslında bir Türk kalesi. Macar kalesi 1566 kuşatmasında yok edildi' diye ekliyor.
Kalbin gömüldüğü yere dair bir kaç da harita var.
1689 tarihli bir haritada kalbin gömüldüğü yer işaretlenmiş. Viyana'daki savaş arşivlerinde 1680'lerde kenti geri alan
Habsburg hanedanına bağlı askerler için hazırlanmış başka haritalar da var. Vatikan, Venedik, Budapeşte ve İstanbul'daki arşivlerde başka bilgiler de var.
Profesör Pap ve ekibi bütün bu arşivlerde araştırmalar yaptı. Araştırmanın sonuçları 20 Eylül'de kamuoyuna açıklanacak.
HARİTALAR YANILTICI
Ama haritalar yanıltıcı. Habsburglar 1689'da kaleyi ele geçirdiğinde, Sırp milisler geride kalan Müslümanları sürmüştü.
Daha sonra, 18'inci yüzyılda buraya Alman Katolikler yerleştirildi.
Hatta, bölgenin coğrafi yapısı bile değişti. Prof Pap, Osmanlı döneminde bölgede mini bir buzul çağı yaşandığını belirtiyor.
Burada da bir Süleyman türbesi var. Profesör Pap, yeni konulmuş çiçeklerle süslü türbenin 'tamamen sembolik' olduğunu anlatıyor. Bronz çağından kalma bir höyük de kuşaklar boyunca bölge halkı tarafından yanlış bir şekilde 'Türk mezarı' diye adlandırıldı.
Belediye Başkanı Janos Kolovics, gururla ailesinin kökenlerini Bosna'daki Türk dönemine dayandırıyor. Dizüstü bilgisayarını açıp, kentteki caminin hemen yanına yapılması planlanan ziyaretçi merkezinin tasarımlarını gösteriyor.
Belediye Başkanı üzüntülü bir şekilde, 'Bu bir Macar tasarımı, Türkler hiç sevmedi' diyor.