Beyaz perdede dövüş sanatları deyince akla gelen ilk isimlerden Cüneyt Arkın'ın karate hocası Osman Betin, son dönem dizi ve filmlerdeki dövüş sahnelerinin "gerçekçi" olmadığını söyledi.
Sinemaya film setlerinde çalışan öğrencisinin aracılığıyla Cüneyt Arkın ile tanışmasının ardından başladığını anlatırken, "Cüneyt Arkın'ın hayranıydım, tanıştığımızda gözüme dev gibi göründü, elim ayağım titredi. Çalışmaya başladık, bir daha hiç ayrılmadık" diyen Betin, bu 30 yılı aşkın sürede 35 film çektiklerini bildirdi.
"Oyuncu eğitmeniyle çekimlerden önce çalışmalı"
Osman Betin, "karateye aşık" olan Cüneyt Arkın'ın aynı zamanda çok disiplinli çalıştığını ve her filmde dövüş sahnelerine birlikte hazırlandıklarını bildirdi.
Sahnelerin gerçekçi olması için her filmde mutlaka karate öğrencilerinin de rol aldığını kaydeden Betin, gözlemlerini paylaşırken şunları söyledi:
"Mesela ikinci kattan aşağı atla deyince bizim sporcular atlıyor ama bir oyuncuya söylersen 'önce parayı konuşalım' diyor. Biz gözü karaydık ama eğitimliydik de... Bu iş yapılacaksa oyuncu ilk önce eğitmeniyle çekimlerden önce çalışacak. Mesela Angelina Jolie, bir role bürünmeden en az 6 ay önce, eğitmenleriyle, spor hocasıyla, doktoruyla beraber yaşıyor, bizde böyle bir şey yok. O zaman yapmacık kalıyor."
"Dizilerdeki dövüş sahneleri işe yaramaz"
Betin, televizyonun son yıllarına damga vuran dizilerdeki dövüş sahnelerine dikkati çekerek, "Hepsi işe yaramaz. Oyuncular gerçek kavga imajı oluşturamıyor. Halbuki piyasada binlerce karate hocası var, mutlaka onlardan faydalanılmalı. Tabii sinema biraz esneklik istiyor çünkü sinema yumruğu ile karate vuruş tarzı farklı. Bu ikisini birleştiren uzman sayısı ise çok az" değerlendirmesinde bulundu.
Japon ve Osmanlı kılıçları üzerine de eğitimi bulunduğuna işaret eden Betin, bir dizinin ilk bölümlerine davet edildiğini ancak oyuncuları 15 gün eğitme talebinin kabul edilmediğini, üçüncü gün setten ayrıldığını anlattı.
"Dövüş sahnelerimiz Çin de bile kullanıldı"
Betin, Yeşilçam'da dövüş sahneleriyle ilgili ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz Nuri Alço ile bir kavga sahnesi çektik. Nuri'ye, 'Sen bana yumrukla vursan, hatta seni benim üzerime atsalar beni yine deviremezsin. Sen bana kafa at. Ben sersemleyip düşeyim, sen kaç' dedim. Kamerayı amorsa koyduk, Nuri, tam göğsümün yanına vurdu, ben darbeyi aldım ve düştüm. Yönetmen de birden panikledi ve kamerayı bırakıp koştu. 'Yok bir şey, rol yapıyoruz' dedim, inanamadı. Sahneyi çekememiş, tekrarladık. Böyle sahici yapıyorduk."
Betin, rol aldığı pek çok dövüş sahnesinin Çin de bile kullanıldığını kaydederek, "Çin yapımı bir kungfu filminde kendimi gördüm. Bizim filmden sahne almışlardı" dedi.
Yılmaz Kanat'ın yönettiği Doruk filminde Cüneyt Arkın'ın camı kırarak geçme sahnesinde görev aldığını bildiren Osman Betin, "Tesadüfen aynı yerde belgesel çeken Japonlar vardı. Bizim ne yapacağımızı anlayınca yanımıza geldiler. Bizimle röportaj yapıp belgesellerinde yer verdiler ve sonucunu görene kadar da beklediler. 4 milimetre cam, şeker değil, gerçek cam. En az 30 kilometre hızla geleceksin dirsekle vuracaksın ve düşünce hemen kalkmayacaksın. Çektik, hiçbir şey olmadı; sigorta yok, para yok, aşk var" diye konuştu.