Akil İnsanlar Heyeti'nde Karadeniz Bölgesi üyesi olarak görev alan gazeteci Oral Çalışlar, "Abdullah Öcalan dışında sürecin bütün aktörleri aracısız konuşuyorlar. Tek aracıyla konuşan Abdullah Öcalan. Abdullah Öcalan'ın görüşlerini aracısız bir şekilde açıklamasıyla ilgili bir imkan yaratılmasını isteyeceğiz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ilgili bakanların, "Akil İnsanlar Heyeti"nde yer alan isimlerle yapacağı toplantıya katılacak heyet üyeleri, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bir araya geldi.
Can Paker, Muhsin Kızılkaya, Oral Çalışlar, Etyen Mahçupyan, Nihal Bengisu Karaca, Hülya Koçyiğit ve Kadir İnanır ofise ilk gelen isimler arasında yer aldı.
BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:
"Artık Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yılında idrak eden insanlar olarak hepimiz bir kere şunu keşfetmek zorundayız; Tekçi yapılar, kadim kültürlerin olduğu yerlerde hangi etnik ve mezhebi, dini grup adına olursa olun acı, hüzün getiriyor. Bu sadece bizde değil Pakistan-Hindistan bölünmesinde de yaşanan acıları hatırlayınız"
Barışcıl yollar seçeceğiz
"Önümüzde iki alternatif var. Ya barışçıl ve karşılıklı saygıya dayalı esaslarla bu toprakları birleştirici bir yol seçeceğiz, ki bizim tercihimiz budur. Ya da yayılmacı, sekter ve modern görünümlü ama aslında gayet arkaik, aşiretçi baas ideolojisiyle veya benzeri ideolojilerle, görüntü itibariyle marksizimle bezenmiş ama gerçekte arkaik ideolojilerle, çoğulcu yapılara karşı savaş ilan eden ya da bazen dini, İslami görünümlü arkaik yapılarla çoğulcu yapılara savaş ilan eden terör veya radikal grupların tesiri altında kalacağız. İşte tam da akil adamlar, akil insanlar heyetinin misyonu burada özel önem taşıyor"
Çözüm için her yolu denedik
"Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür. 12 yıl içinde biz ister buna Kürt sorunu, ister terör sorunu hangi siyasi yaklaşımı benimser ve hangi siyasi görüşü dile getirirseniz getirin bu meseleye, 'mesele-sorun' demek bile doğru değil, bu meseleyi çözüme kavuşturabilmek için her yöntemi denedik"
Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir
"Kürtlerin devleti yok, devlet arayışı var diyenlere ben şunu söylüyorum, Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir.Ya bu sınırlar barışçıl yöntemlerle anlamsızlaştırılacak ya da acımasız çatışmalar yaşanacak.
Şehir devletten önce gelir. Şehirden önce gelen de insanlık bilincidir. Bizim farkımız ne, biz Kürt ve Türk olarak içiçe yaşıyoruz. Balkanların her milleti Anadolu'da var. Biz bunu ilk defa görmedik. Sosyo kültürel zeminimiz tek tipçi ulusalcı yaklaşımlara karşı direnmiştir. Bizim yapmamız gereken bu sosyo kültürel zemini güçlendirmek. Ben daha önce de söyledim. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyetidir. Bizim şehirlerimiz nevzuhur kimlikler üzerinde doğmadı. Türkiye istiklal harbini omuz omuza yaptı.Çanakkale savaşı da dahil olmak üzere hepsi ortak bir çabanın sonucudur."
Vandalizmin her türlüsü işlendi
"Yepyeni ve olumlu bir ortama giriyoruz, artık çözüm süreci yasal zeminiyle, Bakanlar Kurulu esasıyla, varılan mutabakatlarla büyük bir ivme kazanacak beklentisi içerisindeyken Kurban Bayramı'nın 3'üncü günü 6-7 Ekim'de tıpkı 6-7 Eylül olayları gibi talanın, baskını, vandalizmin, şiddetin, gaspın, cinayetin her türlüsü işlendi"
"Bütün valilerimize talimatlar verildi; Kamu düzeni sağlanacak. Bu ülkede son 100 yılda her kesim zulüm gördü, birçok kesim. Eğer herkes aynı yöntemi benimsemiş olsaydı Türkiye Suriye'den beter olurdu. Kamu düzeninin kalmadığı yerde nelerin olduğunu Suriye'de görüyoruz. Kamu düzeninin kalmadığı yerde siyaset konuşamaz, özgürlükler kullanılamaz, farklı kanaatlere sahipseniz de bunları ifade edemezsiniz"
ÖCALAN KAMOYUNA DOĞRUDAN SESLENEBİLMELİ
Soru üzerine, Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan 24 kişi ile yaptıkları "Çözüm Sürecine Sivil Katkı" başlıklı toplantıda dile getirilen, "Abdullah Öcalan'ın görüşlerini kamuoyuna doğrudan açıklamasına imkanı tanınması" konusunun da bugün yapacakları toplantıda Başbakan Davutoğlu'na iletileceğini aktaran Çalışlar, "Abdullah Öcalan dışında sürecin bütün aktörleri aracısız konuşuyorlar. Tek aracıyla konuşan Abdullah Öcalan. Abdullah Öcalan'ın görüşlerini aracısız bir şekilde açıklamasıyla ilgili bir imkan yaratılmasını isteyeceğiz" dedi.
Hükümetten kendilerine gelecek tekliflerden henüz haberi olmadığını da dile getiren Çalışlar, "Öcalan önerisi kabul görmezse, izleyeceğiniz yol ne olacak?" şeklindeki soruya, "Ne yapacağız? Yapacağımız bir şey yok? Biz talep etmeye devam edeceğiz" yanıtını verdi.
- "63 kişinin, 63'ü de çağrılmış"
Akil İnsanlar Heyeti'nde yer aldığı halde bazı kişilere davetiye gitmediği yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise Çalışlar, "Çağrıcılardan birisi olarak ben, ilk inisiyatifte, çözüm sürecini destekleyen bütün arkadaşlar burada olmalıdır' diye düşünüyoruz. Zaten anladığım kadarıyla Başbakanlıkta bütün 63 kişinin, 63'ü de çağrılmış. Bazı arkadaşlar katılmayabilirler. Bu da onların tercihi" diye konuştu.
Çağrılan tüm isimlerin toplantıya katılmasını umduğunu ifade eden Çalışlar, "Biz bir örgüt değiliz ki ayrılık olsun, fraksiyon olsun. Sonuçta hepimiz çağrıyı yaparken de bütün arkadaşlarla birlikte çağrı yaptık. Bundan sonra da böyle devam edecek. Zaten biz, 63 kişinin genişlemesini istiyoruz, 63 kişiyle kalmak yerine. 600 kişi olsun 6 milyon kişi olsun, hep birlikte barış sürecini, çözüm sürecini zorlayalım" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm süreci konusundaki son açıklamalarının sorulması üzerine ise "Herkes diline daha çok dikkat etsin. Yani dil, zaman zaman maalesef... Çok olumlu, çok önemli adımlar atıldı ama zaman zaman kullanılan dikkatsiz dil toplumda gerilim yaratıyor. Ben siyasilerden taraflardan atılan olumlu adımlara uygun bir yumuşak dil kullanmalarını öneririm" ifadelerini kullandı.