Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez bir konuşma yaptı. Erdoğan, isim vermeden Bank Asya ile ilgili ''Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka şu anda batmış zaten'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
''Yeni bir Türkiye inşa olunurken TÜSİAD'ın engin tecrübesinden Türkiye'nin kalkınmasına katkılar sağlayacağına yüekten inandığımı ifade etmek istiyorum. TÜSİAD yenilenen vizyonuyla Türkiye'nin daha ileri demokratik standartlara yakalamasına katkı sağlayacaktır. Türkiye'de taş üstüne taş koyan üretenlere şahsım ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 2003-2014 arasında Başbakanlık görevini ifa ettiğim yıllar arasında en önemli önceliğimiz ekonomi oldu.
28 Şubat müdahalesi, halkın oylarıyla gelmiş bir hükümeti iktidardan uzaklaştırmıştı. 28 Şubat ve sonrasında başlayan bir süreç hiç kimseye hiçbir şey kazandırmadı. Bu darbe küçük biz azınlığın maddi kazançlar elde etmesini sağlamış olabilir.
'TÜRKİYE BUNU DEFALARCA YAŞADI'
Ama ülkenin geneline bakınca herkes o süreçte ciddi kayıplar yaşadı. 2002'den geriye doğru bakıldığında bunun kısır döngü olarak Türkiye'nin önündeki en büyük sorun olduğunu gördük. Türkiye'de öyle bir sistem inşa edilmiş ki ne zaman işler iyiye gitse işte o zaman darbe müdahale kaos ortaya çıkar. Türkiye bunu defalarca tekrar tekrar yaşadı.
TÜSİAD Başkanı Sayın Haluk Dinçer'le de birebir konuştuğumuzda da söyledim 6. bölge 5. bölge 4. bölgelerde sizlerin yatırımlarını beklerim. Bize düşen ön açmaktır. Hükümete de bu konuları rahatlıkla yine söyleyebilirim.
'BİR BANKAMIZIN YÖNETİM KURULU BAŞKANI...'
Mesela bir bankamızın yönetim kurulu başkanı bir ifade kullanıyor. Son derece karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Neymiş elde edilen başarılara gölge düşmüş Türkiye'nin yurtdışındaki itibarı zedelenmiş. Bunu söyleyen bankada inceleme yaptırdım. Mevduatları 8 kat aktifleri 6 kat büyümüş. Yani artık yan gelip yatan bir başbakan yok cumhurbaşkanıyım şimdi yan gelip yatan cumhurbaşkanı da yok. Nerede yanlış var bunu incelettirmek zorundayız.
Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimleri karşısında dik durduğumuz için bazıları çıkıyor rahatsızlıklarını ifade ediyor. Ağaç, park dediler günlerce sokakları ateşe verdiler. Bir tanesi hala anlamadınız mı o ağaç meselesi değil diyor. Sanıkların ifadesi çok ilginç telefonda konuşurken alkollüydüm kız arkadaşıma hava atıyordum diyor. Türkiye'deki Gezi olaylarının benzeri Mısır'da, Ukrayna'da yaşandı. Demokrasiyi katlettiler. Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık, çok farklı bir Türkiye'de yaşıyor olacaktık.
Bizi kıyasıya eleştirenlerin ananas meselesinde ağızlarından bir söz çıkmadı. Her türlü hakareti yapanların, tespih meselesinde, rafineri meselesinde ağızlarını bıçak açmadı. Yargıda tehditler, şantajlar, en iğrenç hukuksuzlar ortaya çıkarken kimse çıkıp da bunları eleştirmedi. Görevdeyim emniyette dönemin başbakanı diye tutanaklar tutuluyor bunlar yargıya sevk ediliyor. Bunların ses kayıtları var. Bunlara karşı sessiz kalınsaydı bu ülke ne hale gelirdi? Gizliden gizliye bunlara kol kanat germeye çalışanlar oldu. Türkiye'nin uluslararası itibarı zedelendi diyorlar. Amerikan medyasında, Avrupa medyasında 3 tane yalan haber çıktı diye bu ülkenin itibarı zedelenmez. Biz onların ne yapmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği nota bak, bunların haline güler misin ağlar mısın? Hangi ölçüyü baz alarak bu tür bir notu veriyorlar? Standard and Poor's daha önce böyle bir çıkış yaptı ben onlara siyasi karar veriyorsunuz dedim. Aynısını yine bunlar yapıyor bu karar siyasidir. OECD'nin genel müdürü biz onlarla aynı kanaatte değiliz dedi. Biz buralara onlarla gelmedik. Kaybolan itibar Türkiye'nin değil, o medya kuruluşlarının, derecelendirme kuruluşlarının itibarıdır.
'O BANKA BATMIŞ ZATEN'
Dün ana muhalefet lideri bir bankanın batırılması için çalışıyor diyor. Dün bir açıklama duyuyorum çok enteresan ve örnek, o da manidar. İşte 2000'li yıllarda malum 26 bankanın battığını söylüyor beyfendi, şimdi diyor bir bankanın batırılması için çalışılıyor. Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka şu anda batmış zaten. Fakat bu, taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor. O, 26 batık bankanın olduğu dönemden biz farklı bir finans dünyasını devraldık. Şu anda bankalarımızın geldiği nokta çok açık net ortada. Şimdi bu batan böyle bir finans kuruluşunu, biz de o dönemde olan yanlışları tekrarlayarak aynen devam mı ettirelim?''