Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İlk ahde ve son hesaba bağlı kaldığımız içindir ki herkesin kriz beklediği, herkesin bunalım beklediği dönemde biz sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde değil, bütün tarihimizde ilk defa bir cumhurbaşkanının onurla bir başka cumhurbaşkanına devir teslim yaptığı o büyük töreni gerçekleştirdik." dedi.
"Doğrusu ben Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim" diyen Davutoğlu, "Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim." şeklinde konuştu.
Davutoğlu, "Onların Cumhurbaşkanımıza ve cumhurbaşkanı seçimine yaptıkları saygısızlık aslında vatandaşımıza, seçim sandığına, demokrasiye yapılan bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapanlara haddini bildiririz ama o saygısızlık üzerinden hiçbir başka partiliyi, mensubunu ve oy verenini dışlamayız." dedi.
"Lise öğrencileri sizden daha özgür karar veriyorlar"
Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "(Kamuya bu girerse kamuda ihtilaf çıkar diyenler), kamuya girdi başörtü, memurlarımız başı açık, başı örtülü yanyana çalışıyor, hiçbir ihtilaf çıkmadı. 'Meclis'e girerse olay olur' diyenler, hani 'dışarı dışarı' diye bağıran zihniyetin bugünkü uzantıları, Meclis'te de başörtülü kardeşlerimiz, başı açık kardeşlerimizle onurlu bir şekilde milletimizi temsil etmeye devam ediyor. Neden biliyor musunuz? İhtilaf bizim milletimizin arasında değil, fitne bizim milletimizin arasında değil. İhtifal ve fitne bu zihniyetin kafasında.
Bu milletin lise öğrencisi dahi artık sizden daha özgür kararlar veriyorlar. Sizin gibi 'tıpış tıpış gidip oy kullanacaksınız' demiyor lise öğrencisi."
Çözüm süreci
Çözüm süreci ile kamu düzeninin birbirine alternatif olmadığını söyleyen Davutoğlu, "İlk çözüm süreci toplantısında İçişleri Bakanımıza, güvenlik birimlerimize de bu talimatı verdim: Kim çözüm sürecini bahane ederek ya da istismar ederek Türkiye'de kamu düzeni ile ilgili olarak bir şüphe uyandırmaya kalkarsa devletin güçlü eli onun üzerinde olacak." diye konuştu.
Suriye'den Türkiye'ye sığınan Kürtler
Davutoğlu, "Son günlerde Suruç'ta provokasyon yapanlara da buradan seslenmek istiyorum; daha önce Suriye'den gelen Arap ve Türkmen kardeşlerimiz akın akın geldiklerinde 'Niye kapıyı açıyorsunuz' diyenlerin şimdi orada gösteri yapmaya hakları yoktur." dedi.
Başbakan Davutoğlu, Suriye'den Türkiye'ye sığınan Kürtlerin sayısının 160 bin 335'e ulaştığını belirterek, "Askerimize taş atan o milletvekiline sesleniyorum, biz sizlere gül atmaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır" ifadelerini kullandı.
"Milletle sevinmeyi bilmediler"
Başbakan Davutoğlu, Musul Başkonsolosluğu personelinin kurtarılmasına ilişkin, "Bu paralelci zihniyet şu günlerde yaptıkları yayınlarla bu operasyonu hem küçük düşürmek, hem arkasında başka saikler arama çabasına halen devam ediyor. Bunlar milletle üzülmeyi, milletle sevinmeyi bilmediler, öğrenmediler, anlaşılan öğrenemeyecekler ama biz onlara öğreteceğiz." dedi.
Davutoğlu, "Bizim istikrar adası olarak kalabilmemizin şartı çevredeki huzur ve istikrarın temin edilmesidir. Herhangi bir askeri operasyon ya da çözüm nihai kertede bölgeye huzur ve istikrar getirme perspektifi taşıyorsa bunu destekleriz ama palyatif çözümlerle şimdilik kamuoyuna dönük bazı hamleler şeklinde bir yaklaşım benimsenirse bununla ilgili olarak da kanaatlerimizi açık yüreklilikle söyleriz." şeklinde konuştu.