Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bir yumurtasını pişirebilmek için bir ormanı değil aynı zamanda ülkesini yakmakla meşgul olanlar var. Bunu Gezi Parkı olaylarında hep birlikte gördük" dedi.
Yıldız, Kayseri temasları kapsamında Kocasinan Belediye Başkan Adayı Mustafa Çelik'in proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 1994 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde bazı projeler açıkladığını anımsattı.
O dönem İstanbul'un su sorununu çözmek için Istıranca'dan su getirme projesiyle dalga geçenler olduğunu, projeyle İstanbul'a su kazandırıldığında hem susuzlukla alakalı şikayetlerini dile getirenlerin hem de Istıranca ile alakalı dalga geçenlerin aynı şahıslar olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"Bu çok manidardır. Bizim her bir projeyi ortaya koyduğumuzda 'bu gerçekleştirilemez kardeşim, vatandaşın hayalleriyle, ümitleriyle oynamayın' diyenler oldu. Ama biz şu anda görüyoruzki bir yumurtasını pişirebilmek için bir ormanı değil aynı zamanda ülkesini yakmakla meşgul olanlar var. Bunu Gezi Parkı olaylarında hep birlikte gördük. Gezi parkı olayında ağaçların arkasından nişan alanlar 17 Aralık'tan sonra başka bir şeyin arkasından nişan almaya başladı. Yolsuzluk ve usulsüzlüklerin hiçbir zaman savunucusu olmadığımız gibi tam tersi karşısında olduk ve 11 yıldır mücadele ediyoruz. Mücadelemiz bundan sonrada devam edecektir."
17 Aralık operasyonunun ardından yaklaşık 60 gün geçtiğini ifade eden Yıldız, sevilenlere ve üzülenlere bakılması gerektiğini vurguladı. Bu dönemde dolar ve faiz oranlarının bir miktar arttığını, enflasyonla alakalı kımıldamalar olduğunu, siyasi istikrarın ise dimdik ayakta kaldığını söyledi.
Oyuna gelmeyeceğiz
17 Aralık sonrasında savunamayacakları, anlatamayacakları ve ifade edemeyecekleri hiçbir durum olmadığına işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
"Büyük resmi elden kaçırmayalım. Büyük resim yalnızca bir kısım şahısların omuzundan dış güçlerin Türkiye'nin istikrarını hedef alan bir yapıdır. Oyuna gelmeyeceğiz. Bunu her 10-12 yılda bir Türkiye'de denediler. Farklı usullerle, farklı şekillerle denediler. Şahıslar önemli değil. Dün Adnan Menderes, Turgut Özal vardı. Bugün de bir Recep Tayyip Erdoğan, bir Abdullah Gül var. Hiçbir zaman bu isimlerin değişmesi Türkiye'nin hedef olmasıyla alakalı temel kurguyu değiştirmez. Ama şimdi farklı iş. Bölgesinde güçlenen, gayri safi milli hasılasını 3 katına çıkartan bir ülke. Bakın biz bu oyuna gelelim 3 katına çıkardığımız gayri safi yurt içi hasıla inanın 12 yıl sonra 12 yıl öncesine aynen geri döner. Çekilmiş bir lastiğin bırakılması gibi. Biz buna nasıl müsade ederiz. Bizlerin şahıslarıyla, bulundukları görevlerle alakalı bir şey mi bu?"
Türkiye eski günlerine döndürülmek istendiğjni ifade eden Yıldız, "Irak'ta günde 35-40 kişi ölüyor. Yüreğimizden gidiyor. Suriye'de resmi ve gayri resmi rakamlara göre 300 bin kişi öldü. Bunlar bizim kardeşimizdi, Müslüman'dı. 911 kilometre sınırı olan Türkiye buna kayıtsız kalamazdı. Mısır rejim değişikliğini hep beraber gördünüz. Libya, Tunus, Bosna Hersek gibi birçok yer hareketlenmeye başladı" şeklinde konuştu.
Yıldız, konuşmasının ardından, belediye başkan adaylarıyla toplu fotoğraf çektirdi.