Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, devlet içindeki paralel yapının “Ajanlık, casusluk, tehdit, şantaj, devlet sırlarını ifşa” gibi suçlara karıştığını söyledi. Brüksel seyahatinde muhataplarına paralel yapıyı anlattığını belirten Erdoğan, “Onlar da rahatsız oldu. İkna olduklarını sanıyorum” dedi. Brüksel ziyareti dönüşü uçakta Akşam gazetsi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı'nın da aralarında bulunduğu bir grup gazeteciye önemli açıklamalar yapan Başbakan, şunları söyledi:
AVRUPALILARA ANLATTIM
- Paralel yapıyı Brüksel'de nasıl anlattınız? Kanıtlar sundunuz mu?
Paralel yapıyı anlatıp, bazı örnekler de verdikten sonra onlar da bayağı rahatsız oldu. İkna olduklarını zannediyorum. Örneğin 2. dalgada 25 tane çuval geliyor. Açılmadan savcı gözaltı talimatı veriyor. İş adamlarının seçilme yöntemi de enteresan. İş adamları ağırlıklı olarak havalimanı ve 3. köprüye katılanlar. Orada şöyle bir ifade geçiyor, çok enteresan: Yapılacak ihalelerden alacakları rüşvet karşılığı. Ortada ihale yok, rüşvet yok. Saçma değil mi?
HERKESE ŞANTAJ YAPILMIŞ
- Bunlarla ilgili herhangi bir yargısal süreç olacak mı?
HSYK'daki düzenlemeyi bunun için yapıyoruz.
- 97 hakim ve savcının yeri değişmiş. Bu tasarrufu nasıl açıklıyorsunuz?
Bana göre çok isabetli olmuş. HSYK istediği zaman isabetli kararlar veriyor. Buna yasal düzenleme hazırlığının etkisi de olabilir tabi. Şu anda bunu verdi. Eğer yasal düzenlemesini yapmazsanız yarın vermeyebilir de. Birinci daireye iki tane farklı isim geçince yapısı değişti. Gönül arzu ederdi ki bu iş böyle olmasın.
- Konuyla ilgili yaptığınız suç duyurularıyla ilgili harekete geçildi mi?
Süreci herkes endişe ile takip ediyor. Bu iş bana göre çok kısa zamanda farklı görüntüler vermeye başlayacak. Niye derseniz, bundan rahatsız olanlar var. Bir defa herkese şantaj yapılmış. Genel Başkan Yardımcım Numan Bey'e aynı şeyi yaptılar. Adamlar alan dinlemesi yapıyor. Görüntü çekiyorlar. Evlere böcek yerleştiriyorlar. Bunlara karşı tedbirler de alınacak.
SAVCI BENDEN İZİN ALMADI
- Ağırlaştırılmış müebbet hapsi gerektirecek bir suçtan bahsediyorsunuz?
Devletin sırlarını ifşaya varıncaya kadar casusluk ortada. Mesela, TIR konusunda kimin eli kimin cebinde ortaya yeni çıkıyor. Savcı-asker müşterek hareket ediyor. Niye? Savcı polise yaptıramayınca askeri adli kolluk olarak kullanıyor. Kaldı ki savcının MİT'le alakalı böyle bir adım atabilmesi için Başbakan'dan izin alması lazım. Başbakan'ın, Adalet Bakanı'nın haberi yok. Ben yaptım oldu mantığı ile polisi kullanamadığı için jandarma da o münasip kişiyi buluyor. Onunla beraber bu adımı atıyorlar. Tabi burada anamuhalefete de hep birlikte dava açacağız. Belki bu arada MİT de davasını açmıştır. Çıkıyor, 'MİT silah kaçakçılığı yapamaz' diyor. Böyle bir ihanet olabilir mi? Devletin en önemli teşkilatı olan MİT'i silah kaçakçısı olarak dünyaya teşhir ediyorsun yahu. Nasıl bir ihanettir?
FRANSA OLUMLU YAKLAŞIYOR
- AB ile ilişkilerde 2014 milat dediniz.
Bizim AB ile sıkıntılarımızda özellikle Almanya ve Fransa ittifakı var. Almanya'daki seçimlerden sonra kurulan koalisyonun olumlu yaklaşımları var. Aynı zamanda Fransa Türkiye'ye karşı olumlu yaklaşımları olan bir yönetim. İnanıyorum ki bloke edilen fasıllar noktasında mesafe alabiliriz. Bu yıl Mayıs'ta AP seçimleri var. Ekim Kasım'da da başkan değişiyor. Bu değişimler farklı bir yerlere gelmeyi hedefleyebilir.
RAHŞAN AFFI'YLA SİYASETTE!
- Sizin zaman zaman bazı işadamlarına yardım baskısı yaptığınızı iddia edenler var.
Siz zengini hayra teşvik edemez misiniz? Ana muhalefetin başındaki adam da bunu mesele ediyor. Çünkü hayatında hayır, hasenatla uğraşmamış. Hayatı belli çevrelere belli yerleri peşkeş çekmekle geçmiş. Eğer Rahşan Affı çıkmamış olsaydı, şu anda onun siyasette yeri yoktu.
AVRUPA'DA SES YOK
- Gezi olayları ve HSYK konusunda Avrupa'nın tavrı ne?
Ben onlara AB'de bir standardınız var mı, dedim. Yok, İspanya, Fransa, Hollanda, şu bu ayrı. Hepsi de evet dedi. Yasalar ilanihaye böyle gidecek diye de bir kaide yok. Yasama organı dünyadaki gelişmelere göre yasaları güncelleyebilir. Geziyi de yanlış biliyorlar. 15 tane ağacın sökülmesi, ama onun yanında 2.5 milyar fidan ve ağaç diken bir iktidar var. Çevrecilikte kimse bizimle yarışa giremez. 'Bunları biliyor musunuz' diyorum; bakıyorlar. Ben onlara Frankfurt ve Hamburg örneklerini verdim. 'Bizimkiler orada yapılanın daha fazlasını yapmadılar' dedim. Ses yok.
CEMAATTEN MESAJ YOK
- Cematten size gelen bir mektup ya da barış girişimi var mı?
Bana gelen bir mektup yok. Biz yazılı ve görsel medyada takınılan tavırları takip ediyoruz. Buna benzer bir adımın atıldığını görmedik, görmüyoruz. Tam aksine çok daha farklı bir şekilde bu şantaj politikaları sürüyor. Bakıyorsunuz Wall Street Journal ile yapılan söyleşiler filan. O gazete kimindir malum. Burayla böyle bir söyleşinin yapılması enteresan.
- Bir yapıdan bahsettiniz. İçinde ajanlıktan vatana ihanete kadar her şey var. Geçmişe doğru baktığınızda ne düşünüyorsunuz?
Mecelle'de bir kural var. Beraat-ı zimmet asıldır. Başbakan olarak bütün vatandaşlarıma eşit mesafedeyim. Ortada suç veya yanlış olmadıktan sonra aynı şekilde hizmetimi yaparım. Yine böyle bir yolculukta ‘Bizden ne istediniz de vermedik’ demiştim. ‘Bize bunu nasıl yaptınız’ dedim. Bizim kimseye düşman olmak gibi bir derdimiz yok. Cemaat diye bir şeyi kabul etmiyoruz. Çünkü ülkede cemaat yok, cemaatler var. Bizim hepsiyle de münasebetimiz var. Hepsinin bizden talepleri oldu, olumlu olduğu sürece hepsine olumlu cevaplar verdik. Şu anda bakıyorsunuz, her şey bizim olsun mantığı ile şantajlar, tehditler.
- Paralel yapıyı fark etmeniz 7 Şubat krizi ile mi oldu?
En somut olay MİT krizi oldu. Yaşayınca anladık. Somut hale gelmesi için bazı şeylerin olması lazımdı. Yaşananlar kimin kiminle bağlantılı olduğunu gösteriyor.
SURİYE FOTOĞRAFLARI
- Brüksel'de yaptığınız görüşmelerde Suriye'de ortaya çıkan fotoğraflar nasıl değerlendirildi?
Hepsi bundan çok rahatsız. Biz özellikle AB'nin bu konuda çok kararlı davranmasını, Amerika ve Rusya'yı sıkıştırmalarını istedik.
- Davos'a davet edildiniz. Bir sürpriz yapabilir misiniz?
Davos'a gitmeyi düşünmüyorum. Şu anda 2-3 arkadaşımız orada.
- Cenevre 2 toplantısından umutlu musunuz?
Umutlu olmak istiyorum.
KIBRIS'IN ÇÖZÜMÜ ANASTASİADİS'E BAĞLI
- Çalışmalar içinde Kıbrıs da var mı?
Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'e bağlı. Kendisi radikallerin ve kilisenin baskısı altında. Bunlardan sıyrılabilirse ilerleme kaydedilebilir. KKTC'nin yapıcı olması için çalışıyoruz.
SARIGÜL, TMSF'NİN KARARI
- Mustafa Sarıgül'le ilgili TMSF kararı hakkında ne diyorsunuz?
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) rutinleri arasında. Bizim rutinlerimiz arasında değil. TMSF'ye Korkmaz Yiğit tarafından bir belge gidiyor. Kurum da bunu değerlendiriyor. Rakamın bugün geldiği miktar ortada. TMSF burada görevini yapmak zorundadır.