Erdoğan, bayram namazının ardından Fatih Camisi çıkışında yaptığı açıklamada, basın mensuplarının Ramazan Bayramını tebrik ederken, bayramın, Türk milleti, İslam dünyası, tüm insanlık için barışa, huzura, mutluluğa vesile olmasını diledi.
Bu bayramda bir hüzün yaşandığını ifade eden Erdoğan, "Malum Filistin'de, Gazze'de, Suriye'de, Irak'ta çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve ciddi bir Müslüman kanı akıyor. Bunlar tabii hüznümüzün en önemli sebebidir" dedi.
Erdoğan, 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı seçimi yapılacağını hatırlatarak, "Cumhurbaşkanlığı seçimiyle de ilgili olarak önümüzde 2 hafta kaldı. Önümüzdeki pazar değil, bir sonraki pazar inşallah milletimiz ilk defa halkın kendi oylarıyla kendi başkanını seçtiği bir seçimi yaşayacak. Bu seçim, milletimiz, ülkemiz için bir sıçramaya, bir uçuşa, adeta milat olmasını diliyorum. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı, seçilmiş bir başbakan, seçilmiş bir kabine, parlamento el ele, dayanışma içerisinde inanıyorum ki geleceğin Türkiyesini çok daha farklı bir şekilde hazırlayacaklardır" diye konuştu.
- "PKK mi yoksa PYD mi?"
Hafta içi gerçekleşen, 3 askerin öldüğü saldırıyı Genelkurmay'ın PKK'nın yaptığını açıkladığı belirtilerek sorulan bir soru üzerine Erdoğan, "PKK mi yoksa PYD mi? Orada bir yanlışınız var. Benim bildiğim PYD diye açıklandı. Biliyorsunuz, kuzey Suriye'de şu anda PYD ile IŞİD arasındaki yapılan bir mücadele var. Bu mücadele neticesinde Türkiye'ye sızma gayreti içerisinde olanların askerlerimize karşı böyle bir saldırısı oldu. Bizden 3 şehit olurken, karşı taraftan da 6 tane, bu noktada terörist etkisiz hale getirildi" dedi.
Erdoğan, "Bundan sonra paralel yapıyla mücadelede nasıl bir süreç bizi bekliyor?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bu başlayan süreç, elde edilecek bilgiler çerçevesinde daha da yoğun bir şekilde devam edecektir. Buradan geriye adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu, bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir çalışmaydı. Ulusal güvenliğimizi tehdide yönelik alınması gereken tedbirler nelerse bu tedbirler alınacak ve bu tehdidi oluşturan unsurlara karşı da gerekli olan neyse, bu adım atılacaktır."
Musul'da alıkonulan Türk rehineleri konusunda bir soru üzerine Erdoğan, "An be an orayla ilgili de takibimiz devam ediyor. Ancak biz, oradaki bu kardeşlerimizi sağ salim kurtarmak için belli hassasiyetleri gözeterek, bunu devam ettiriyoruz. Eğer bu hassasiyetleri kaybedersek, bu kardeşlerimizin başına herhangi bir şey gelebilir. Hassasiyetimiz ondandır, gecikme ondandır. Atılması gereken son adım noktasında sabırlıyız" diye konuştu.
- "Türkmenlere insanı yardım ulaştırmaya devam edeceğiz"
Bir gazetecinin "Kızılay'ın yardımları Türkmenlere dün ulaştı. Onlar da bayrama buruk giriyorlar, onlara yönelik bir mesajınız var mı?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, Türkmenleri bütün bu operasyonun içinde gördüklerini ifade etti.
Erdoğan, Suriye'de, Irak'ta Türkmenler olduğunu anımsatarak, "Hepsine insani yardımlarımızı ulaştırıyoruz, ulaştırmaya devam ediyoruz ve edeceğiz de. Zaten Irak'taki Türklerin ihtiyaçlarının tamamına yakınını biz karşılıyoruz. Bu her alanda, sadece gıda, ilaç değil. Bunun dışında da stratejik bazı konularda her türlü desteğimizi veriyoruz, yine vermeye de devam edeceğiz" dedi.
Aynı şekilde Suriye'nin kuzey bölgesinde Türkmenlerin yaşadığı Lazkiye'de yaşayan Türkmenlere yönelik de çok daha farklı çalışmaları olduğunu aktaran Erdoğan, burada da gıda, ilaç gibi yardımların yanı sıra Lazkiyeli Türmenlerin bazı özel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik adımlar attıklarını ve atmaya devam edeceklerini kaydetti.
- "Bunların hepsi suçtur aslında"
Erdoğan, Emniyette "paralel yapı" operasyonuna ilişkin bir soru üzerine ise, "Aylar öncesine gidildiğinde bu tür paralel yargı veya paralel devlet içindeki yapılanmaya yönelik, ne diyordu bunların yandaş medyaları, 'Bizim bunlarla herhangi bir alakamız yok'. Değil mi? Peki şimdi ne oldu da bu alaka bu denli ortaya çıktı? Zaman zaman adliyelerin önündeki gösterileri, şimdi de bu yapının mensupları kendileri buralarda yaptıkları gibi, yasa dinlemeden, kanun dinlemeden, adalet sarayının içerisine girmek suretiyle zanlılarla poz vermeleri, bunların hiçbirisi yasalar içerisinde yer alan konular değildir. Bunların hepsi suçtur aslında" diye konuştu.
Bu konuda Anayasa'nın 138. maddesinin çok açık, net ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlara aslında 138. maddenin uygulanması gerekir. Çünkü siz hangi sıfatla olursa olsun kalkıp da yargı mensuplarını baskı altına alamazsınız. Şu anda oradaki zanlıların birçoğunun elinde cep telefonlarının da olduğunun haberini aldık. Bununla ilgili de yine Adalet Bakanıma gerekenleri söyledim. Bunların üzerine gidilmesi lazım. Hayır. Olamaz. Daha önce mafyanın, çetelerin böyle telefonları olduğunu biliriz de şimdi de paralel güvenliğin elinde bu tür telefonların olması, ondan sonra da işte kendi yazarlarının, çizerlerinin, ondan sonra aynı şekilde bu bağımsız diye söylenen bağımlı milletvekillerinin buralara gidip onlarla poz vermesi, neyin ne olduğunu ortaya çıkarması bakımından çok önemli. Bunlar böyle zannediyorum ki, bu dosyaların içerisinde yer alacaktır."
- İsrail'in Gazze'ye saldırıları
Başbakan Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye saldırıların ilişkin bir soru üzerine de "İsrail, devamlı hava değiştiriyor. Hamas da doğrusu bunlara tabii inanmıyor. Diyor ki, 'hem ateşkes imzalayalım diyorsunuz, ateşkesi ilan ediyoruz'. Ateşkes ilan edildikten sonra tekrar İsrail bakıyorsunuz saldırılarını devam ettiriyor" dedi.
Kendisinin görüşünün geçici bir haftalık bir ateşkes imzalanması yönünde olduğunu dile getiren Erdoğan, geçici ateşkeste ilk etapta görüşmeler devam ederken, insani yardım konusunda, yardımların Gazze'ye ulaştırılması konusunda bir ön şart önerisinde bulunduklarını söyledi.
Erdoğan, bu konuya önce olumlu bir bakışın olduğunu, sonradan bunun 24 saat şeklinde devam ettirilmesi yönünde bir haber geldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dışişleri Bakanım son üç gündür Doha'daydı. Oradan Paris'e geçtiler. Bu görüşmeler devam ettiler. Onun öncesinde Milli İstihbarat Teşkilatımın müsteşarı oralardaydı. Yine o 3-4-5 gün oralardaki çalışmalara iştirak ettiler. Yani sürekli olarak biz irtibat halindeyiz, görüşüyoruz. Temennim odur ki, inşallah birkaç gün içerisinde bu ateşkes sağlıklı bir şekilde sağlanır ve böylece buradaki ölümler son bulur."
Erdoğan, bu bayramda en yakınlarını, büyüklerini ziyaret edeceği gibi, halkla da beraber olacaklarını anlatarak, bugün akşam teşkilatları ile yapacakları bayramlaşma törenini anımsattı.
Bayram içerisinde ekibiyle kolektif akıl olarak da bir araya gelerek değerlendirmelerini yapacaklarını ifade eden Erdoğan, bayram sonrası programın daha da yoğunlaşacağını, artık işin "finish" denilebilecek o son, final anlarına geldiklerini ve finali de iyi yapmaları gerektiğini kaydetti.
"Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 60 oy alacağını belirtiyor. Neler düşünüyorsunuz?" sorusuna da Erdoğan, şöyle yanıt verdi:
"İnanıyor musunuz? Sizin kamuoyu araştırmalarınız yok mu? Ben de size soruyorum. Siz bunları yakından takip ediyor, biliyorsunuz. Bunların hepsi 10 Ağustos akşamı görürüz."