Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM() Başkanı Cemil Çiçek, bazı ülkelerin Suriye'ye müdahale edilmesini gündemlerine almalarını "Ne yapacaklarsa nasıl yapacaklarsa ne yöntemlerle yapacaklarsa onun kararlarını bir an önce vermeleri icap ediyor." diye yorumladı. Suriye için Türkiye'de kullanılan "ya devlet başa ya kuzgun leşe" tabirini örnek vererek uluslararası toplumu eleştiren Çiçek, "Bir daha iş işten geçmeden kuzgunlar leşe üşüşmeden bir an önce tedbir almaları icap ediyor. Bakın üçüncü seneye giriyoruz diyoruz, 100 binden fazla insan öldü. Kutuplara sıkışan iki baline için kıyameti koparanlar, 100 binden fazla insan ölüyor yaptıkları bir şey yok." şeklinde konuştu.
TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Cemil Çiçek, gazetecilerin Suriye'ye müdahale konusuna ilişkin bir soru sormaları üzerine, "Bu işlerde demokrasi dünyasının demokrasiyi benimsemiş ülkelerin ve güvenliği sağlamakla ilgili kuruluşların çok geç kaldığı net bir tavrı ortaya koyamadığı kendi özel çıkarları üzerinden konunun bu noktaya gelmesine bir ölçüde katkı sağladığı ortadadır." cevabını verdi.
"Artık bu iş herkesin gönlünü açması lazım." diyen Çiçek, daha çok milli ölçekte kullandığımız 'ya devlet başa ya kuzgun leşe' deyimini hatırlattı. Çiçek, şöyle devam etti: "Eğer uluslararası kuruluşlar ve demokrasi dünyası bu insanlık dışı gelişmelere kimyasal silah kullanımı dahil bir çözüm bulamazsa ortak tavır geliştiremezse o takdirde korkarım ki başta terör örgütleri olmak üzere pek çok fiili durumlarla hem kendileri hem bölge daha fazla karşı karşıya kalacaklardır. Onun için ne yapacaklarsa nasıl yapacaklarsa ne yöntemlerle yapacaklarsa onun kararlarını bir an önce vermeleri icap ediyor. Bu safhada bizim Meclis başkanı olarak yapacağımız çağrı budur. Özel konular gündeme geldiğinde ona hükümet, partiler kendi kararlarını verir. Biz sadece bu çağrıyı bir daha iş işten geçmeden kuzgunlar leşe üşüşmeden bir an önce tedbir almaları icap ediyor. Bakın üçüncü seneye giriyoruz diyoruz, 100 binden fazla insan öldü. kutuplara sıkışan iki baline için kıyameti koparanlar, 100 binden fazla insan ölüyor yaptıkları bir şey yok."
"TAKDİR SABAH KAHVALTISI OLMUYOR"
Türkiye'nin Suriyelilere yaptığı insani yardımların uluslararası toplantılarda takdir edildiğini belirten Çiçek, "Ancak takdir edilmeleri bu insanların eğitim ve sağlık masraflarını karşılamıyor, sabah kahvaltısı yerine de geçmiyor, kim ne yapacaksa daha fazla gecikmeden daha fazla kan dökülmeden demokratik açıdan yapılabilecek ne varsa bunun için bir çaba gayret içinde bulunmaları lazım." ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI TOPLUM HALA BİRİNCİ VİTESTE
Suriye'de bulunan BM heyetini de değerlendiren Çiçek, "BM heyeti gitmiş gözüküyor, teknik bir konu bilemem, 3-5 günlük gecikme ne gibi incelemede sakıncalar çıkaracak bilemiyorum. Ama uluslararası toplum hala birinci viteste yol alıyor. Şu ana kadar olanlar uluslararası toplumun ülkelerin çok geç kaldığını ortaya koyuyor. Halen bir nüfuz mücadelesine Suriye halkı kurban ediliyor. Keçi can derdin kasap et derdinde. İptidai bir politika halen sürdürülüyor.
BM var, NATO var, birçok güvenlik kuruluşu var, hepsinin kuruluş amacı barışı sağlamak, ama ortada ne barış var, ortalık kan gölüne dönmüş durumda." diye kaydetti.
HERKES AKLINI BAŞINA TOPLASIN
Suriye'ye müdahale gündeme gelmesi halinde TBMM'nin daha önce hükümete verdiği tezkerenin geçerli olup olmayacağı, yeni bir tezkereye ihtiyaç olup olmayacağı da sorulan Çelik, "İşin bu noktasında değilim. Günü geldiğinde bir şey olacaksa Türkiye kendi haklı çıkarları doğrultusunda demin söylediğiniz çerçevede bölgede barış ve istikrar sağlanması noktasında üzerine düşen görev neyse onu yapacaktır. Bunu Meclis'te tartışır, kamuoyunda tartışır, iktidarı muhalefeti görüşlerini beyan eder, inşallah sonuçta hayırlı bir karara varılır ama iş o noktaya gelmeden keşke mücadele bitse herkes aklını başına toplasa da bu yaşanan acılar son bulsa." şeklinde konuştu.