AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'da AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda partililere hitap etti.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
-İktidara geldiğimiz günden bu yana yanımızda olan arkadaşlarımıza ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyorum.
-Türkiye bugün çok farklı bir kulvara geçiş yapmıştır. Türkiye için yeni bir sayfa açılmıştır. Geride bıraktığımız 10 buçuk yıl boyunca mesai sarfettiğimiz süreçti. Bundan sonra detaylar üzerinde daha fazla çalışacak ve Türkiye'nin geleceği için yeni reformlara imza atacağız. Kar topu çığ haline geldi ve yolumuza bu şekilde devam ediyoruz.
-Türkiye için yeni bir ufkun kapıları ardına kadar açılmıştır.
-2002'de yüzde 30 olan enflasyon 2013'te yüzde 6'ya düştü. Gösterge faiz tarihinde ilk kez yüzde 5'in altına düştü.
-Merkez Bankamızın döviz rezervi 135 milyar doları aştı.
-Tüm bunlar Türkiye'yi heyecanlandırdı. Japonya Başbakanıyla ekonomiyi ve ülkeler arası ticareti konuştuk ve nükleer santrali Türkiye Japonya arasında 22 milyar dolarlık imza attık. Nükleer santrallerle enerji maliyetleri düşecek.
-İnşallah ileri yıllarda 3. nükleer santrali kendi beyin gücümüzle yapalım istiyoruz. Rusya'ya eğitime giden birçok gencimiz var. Yakın bir süreçte Japonya ile böyle bir süreç başlatacağız.
-Bugün dünyanın her ucuna uçan bir Türk Hava Yolları var. Bugün Japonya'ya yüzde 96 oranla uçuş gerçekleşiyor. Tokyo'ya günde üç uçuş yapılsın istedik görüşmeler oldu.
-İstanbul'da yapılacak olan 3. Havalimanını 100 milyon yolcu kullanacak. Havalimanı için bize 25 yılda 22 milyar euro ödeyecekler.
-IMF'e 14 Mayıs'ta 400 milyon doları ödeyerek borcumuzu sıfırlıyoruz ve bu meseleyi kapatıyoruz.
- İhracat yeni bir rekorla 153.5 milyar dolara ulaştı.
-Birkaç hafta içerisinde İstanbul'a 3. boğaz köprüsünün temelini atacağız. 3. Boğaz köprüsünde raylı sistem de olacak.
-İnşallah 29 Ekim'de Maymaray'ın açılışını yapacağız. Hedefimiz temel atmayı 29 Ekim'e yetiştireceğiz. İstanbul'u yeni bir ufka açacağız.
ÇÖZÜM SÜRECİ
-1999 yılında Terör örgütünün elebaşı Kenya'da yakalanıyor ve İmralı'ya konuluyor. Terör örgütünün elebaşısı İmralı'ya koyulduktan sonra terörü bitirmek için kendisiyle görüşmeler yapılıyor. Merhum Ecevit, MHP ve ANAP koalisyonu kuruluyor. İmralı ile ilk temas Turgut Özal ile başlıyor. Özal ve Erbakan dönemlerinde de terör örgütü elebaşısı ile görüşmeler yapıldı. 54. hükümet ile temas yoluyla terörü bitirme çalışmalara yapılıyor. Bunları İmralı'dan gelen mektuplardan okuyoruz. Arşivler geçmişte yapılanları muhafaza ediyor. Bunlar elimizde mevcut. 56. ve 57. hükümet zamanında da İmralı ile görüşmeler yapılmıştır. Bizi görüşüyor diye kıyasıya eleştiren Devlet Bahçeli.
-Ey Devlet Bahçeli, Hükümet ortağı olduğun dönemde İmralı ile görüşmeler yapıldı. Bu ihanet midir? Başbakan Yardımcısı olduğun dönemde İmralı ile müzakereler yapıldı. Bu bölücülük müdür? Bizi pazarlık yapmakla suçlayan Bahçeli'ye soruyorum: Biz hiçbir pazarlığın içinde değiliz. Peki o dönem siz hangi pazarlığı yaptınız" dedi.
-1999'da siz mi Genel Kurmay'a bağlıydınız yoksa Genel Kurmay mı size bağlıydı?
KAN KUSTUK KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİK DEDİK
-Ahh benim sevgili kardeşlerim, ah benim sevgili milletim kan kusuyoruz ama kızılcık şerbeti içtik diyoruz. Şimdilik içimize attık atıyoruz. İşin içinde iş var. İşin içinde karanlık tezgahlar var.
-Bu ülkede terör, hiçbir zaman sadece terör olmadı. Millete bugüne kadar hep terörü gösterdiler. Millete bugüne kadar hep terörün kanlı yüzünü gösterdiler. Terör üzerinden milleti tedip etmek, milleti dizayn etmek, siyasete yön vermek istediler. Bugün, biz de aziz milletimiz de artık buna 'dur' diyoruz. Terörü konuşacağız, terörün kanlı yüzünü görecek ve göstereceğiz, terörle amansız şekilde, kesintisiz şekilde mücadele edeceğiz. Ama artık terörü doğuran sebepleri de konuşacağız. Artık kara delikleri de konuşacağız. Artık soru işaretlerine cevaplar arayacağız.
KİM DERDİ Kİ KUCAKLAŞACAKLAR DİYE
-Ortak çıkarlar, ortak rantlar, en sağ uçtaki Devlet Bahçeli ile en sol uçtaki İşçi Partisi'ni bir araya getirdi, birleştirdi, kucaklaştırdı. Bayramınız kutlu olsun. Kim derdi ki yıllarca sağda, merkezde siyaset yapanlarla merhum Adnan Menderes'in mirası üzerine oturanlarla, merhum Menderes'i idama gönderen CHP bir araya gelecek? Ama ortak çıkarlar, işte bu uçları, emekli siyasetçilerle CHP'yi, emekli siyasetçilerle İşçi Partisi'ni aynı safta, bir tespihin taneleri gibi dizilmiş halde buluşturdu, kucaklaştırdı.
MHP TABANINA İZAH ETSİN
-Türkiye genelinde, Akil İnsanlar Heyetine karşı yapılan eylemlerin tamamının fotoğrafları, görüntüleri elimizde. İşçi Partisi ile bir avuç sözde MHP'linin nasıl yan yana olduğu çok net görülüyor. TGB yöneticileriyle MHP il başkanlarının nasıl yan yana fotoğraf karesi içinde yer aldıkları çok net görülüyor. MHP Genel Başkanı, bize hakaret edeceği, bize iftira atacağı yerde gitsin, MHP tabanına bu durumu eğer izah edebiliyorsa izah etsin"
-Biz bu oyunu bozarız ve bozuyoruz.
-Bazı densizler, gafiller akil insanlar heyetini heyet-i nasihaya benzetenler gaflete düştü. Akil İnsanlar heyeti ile 9 Mayıs'ta buluşacağız. İstanbul'da biraraya gelip 1 aylık süreci değerlendireceğiz.
-Bir aydır sahada faaliyet gösteren Akil İnsanlar Heyetine karşı, Türkiye'nin tamamında yapılan eylemlere katılan kişi sayısı ne biliyor musunuz? Rakam veriyorum size; 4 bin 980 kişi. Ağırlıkla MHP'lilerden ve İşçi Partili'lerden oluşan, çoğu eylemde de aynı kişilerin sahnede yer aldığını görüyoruz. 76 milyon içinde, sadece 4 bin 980 kişi eylem yapıyor ama bizde öyle bir medya var ki olayları öyle aktarıyorlar ki haberlere baktığınızda, sanki bütün şehir ayakta öyle gösteriyorlar. Biraz önce bahsettiğim o tezgahta, malum medya kuruluşları da var. Onlar da bu tezgaha karınca kararınca nifak suyu taşıyorlar
CHP'NİN GAZI POSİN GAZINDAN DAHA ETKİLİ
-Ellerinde sapan olan, ellerinde demir bilyeler olan, maskeli, üniformalı militanlar, bu medyaya göre 'çiçek çocukları', ama bu medyaya göre, polis, güvenlik kuvvetleri faşist. Gazdan etkilenen militanlar mazlum, kafasına taş isabet ederek yaralanan polis faşist. Belli işçi örgütlerinin, belli medya kuruluşlarının, huzur ve barış ortamını sabote edercesine nasıl çatışmaları körüklediğine defalarca şahit olduk. Şimdi CHP, 1 Mayıs'ın öncesinde ve sonrasında, tüm o marjinal gruplara sürekli gaz verdi, tüm o marjinal gruplara hatırlatıyorum; polis'in gazı sadece göz yaşartır ama CHP'nin gazı, dikkat edin, zehirler.
AKİL İNSANLAR HEYETİ
-Akil insanlar gelip sana bilgi vermek istiyor. Neden kaçıyorsun Sayın Kılıçdaroğlu? Muhalafet randevu taleplerini reddediyor. Bunlar konuşmaktan korkarlar. Tek anladıkları şey kavga, gürültü.
ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK
Çözüm sürecine destek yüzde 58'den yüzde 70 fırlamıştır. Akil insanlar büyük bir misafirperverlikle karşılanıyorlar. Son derece etkili oluyorlar.
ŞEHİT BABASINDAN MEKTUP
-Başbakan Erdoğan şehit babasından gelen mektubu okudu. "16 yıldır annesinin gözyaşları hala dinmedi. Yurdumun diğer insanlarının da aynı acıyı yaşamasını istemiyorum. Bu sorunun çözümü için sayın Başbakanımızı bir çalışma başlattı. Süreci desteklediğimizi belirtmek istiyor ve duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum."
AL VER SÜRECİ DEĞİLDİR
-Çözüm süreci al ver süreci değildir, pazarlık süreci değildir. Bu süreç her yönüyle ve herkes için hayırlı bir süreçtir. Son 4 aydır şehit haberimiz yok. Terör nedeniyle çocuklarımız ölmüyor. Kardeşliğimiz artıyor. Silahlar yerini siyasete bırakıyor. Biz aynı evin içinde yaşıyor, aynı sofraya oturarak ekmeğimizi bölüşüyoruz. Kardeşler arasında hesaplaşma olmaz, helalleşme olur.
-Biz bu ülkede siyasi Kürtçülüğü de siyasi Türkçülüğü de siyasi Lazcılığı da şuyu da buyu da reddediyoruz. Kürt vatandaşına kardeşim diyen bir başbakan var. 76 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye inşa ediyoruz.
Haber güncelleniyor..