Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Gündüz, yaklaşık 2 yıllık çalışmanın sonunda ‘deli bal’ın ağrı kesici, tansiyonu düşürücü ve nabzı yavaşlatıcı etkisini tespit ettiklerini söyledi.
Deli bal, Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesi’nde doğal olarak yetişiyor ve literatürde ‘rhododendron pontica’, halk arasında ise ‘dağ gülü, komar, orman gülü’ diye biliniyor. Bu bitkinin polenlerinden oluşan balın, ağrı kesici, tansiyon ve şekeri düşürücü özellikleri olduğuna inanılıyor. Geçmişte kimyasal silah olarak da kullanıldığı söylenen deli balın, şeker, kolesterol ve tiroid fonksiyonları üzerindeki etkileri araştırılıyor.
Zaman Gazetesi'nden Hasan Demir imzalı habere göre; KTÜ Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Abdülkadir Gündüz, farelerde yaptıkları deneylerle, deli balla ilgili önemli sonuçlara ulaştıklarını söylüyor. Gündüz, “Deli balın akut ve kronik ağrılara etkileriyle ilgili çalışmalarımızda, bu balın ağrı ve kronik ağrılara iyi geldiği sonucuna ulaştık. Ayrıca kan basıncı ve nabzı düşürdüğünü gördük.” diye konuştı.
Gündüz, ulaştıkları bulgular ışığında yapılacak laboratuvar ve klinik çalışmalarıyla modern tıbbın kullanımına sunulabileceğini kaydediyor. Fazla tüketimin tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunan başhekim, “Zehir dozu yüksek olanlar az. O da komar çiçeklerinin yoğun olduğu bölgelerden elde edilen ballarda olabiliyor. Önemli olan baldaki grayanatoksin oranı ve tüketilen miktar. Eğer bu oran yüksek ise tansiyonu ve nabzı düşürebiliyor. Nadiren şok durumlarında geçici olarak kalp pili takmayı gerektiren vakalar da olabiliyor. O nedenle tüketim miktarı iyi ayarlanmalı ve herhangi bir olumsuz etkide sağlık kuruluşlarına başvurulmalı.” diyor.
DİKKAT! AZI KARAR ÇOĞU ZARAR!
Arıların dağ gülünden ürettiği baldan bir yemek kaşığından fazla yememeniz gerekiyor. Karadeniz yaylalarında 'avu çiçeği' olarak bilinen bu gülün balı fazla yendiği takdirde zehir etkisi yapabiliyor. Bu baldan bir yemek kaşığından fazla yiyenlerde cücudun kas sisteminin dengesini bozulduğu, ayakta durmasının zorlaştığı, kusma, ishal ve baygınlık hallerinin baş gösterdiği görülüyor.