Dünya sporunun kara lekesi olan dopinge karşı yürütülen bilimsel çalışmaların önemini vurgulayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "WADA, gelişen teknoloji ve bilimsel gelişmeler ışığında, doping kullanımının kökünü kazımak adında çok önemli çalışmalar yürütüyor. Bizler de bu önemli gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Dopingle mücadele konusunda geliştirilen bu yeni yöntemler, bu sorunun köklü çözümü adına bizlere umut veriyor" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Dopingle Mücadele Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Haydar Demirel ise, WADA'nın gelişen teknolojiyle birlikte dopingle mücadele konusunda büyük ilerlemelerin kaydedildiğini söyledi.
Dopingle mücadelede bugüne kadar en önemli çalışmanın Sporcu Biyolojik Pasaportu (SBP) uygulamasının geliştirilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Demirel, "İlgili çevrelerce geleceğin dopingle mücadele yöntemi olarak telaffuz edilen SBP kısaca, kişiden farklı zaman aralıklarında elde edilen doku örnekleri yoluyla o sporcunun biyolojik özelliğine ilişkin bilgilerin toplanarak doping uygulamasında bulunulup bulunulmadığının dolaylı yoldan anlaşılması yöntemi olarak tanımlanabilir" dedi.
SBP ile dopingle mücadelede yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Prof. Dr. Demirel, "Kırk yılı aşkın bir süredir uygulanan yasaklı maddenin doku örneklerinden doğrudan saptanması olarak adlandırılan direkt yöntem yanında, yasaklı madde veya yöntemin saptanmadığı halde, biyolojik belirteçler yoluyla doping yapıldığının belirlenmesini sağlayan dolaylı yöntem olan Sporcu Biyolojik Pasaportu'nun bir süredir uygulanmakta olan kan profilinin yanı sıra bu yıl steroid profili de devreye girdi" diye konuştu.
DOPİNGLE MÜCADELEDE "STEROİD PROFİLİ" DEVRİMİ
TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Demirel, WADA tarafından 2014 yılı içerisinde uygulanmaya başlanan Sporcu Biyolojik Pasaportu Steroid Profili uygulamasının dopingle mücadelede devrim niteliği taşıdığını kaydetti.
Dopingle mücadelede dev bir adımın atıldığını vurgulayan Demirel, uygulamanın önemini şu sözlerle dile getirdi:
"WADA sporcu biyolojik pasaportu uygulama ilkelerini ilk olarak 2009 yılında yayımladı. İlk olarak uygulamaya giren hematolojik, yani kan profiline ilaveten 2014 yılından itibaren biyolojik pasaportun "steroid profili" devreye girmiştir. Steroid profilinin geliştirilmesi, genetik özelliği nasıl olursa olsun, bir sporcudan farklı zamanlarda alınan idrar örneklerinden testesteron, testestoron öncülü madde ve testestoronun vücutta parçalanması sırasında oluşan ürünlerinin düzeylerinde ciddi bir değişiklik olmadığı bilgisine dayanmaktadır. Böylece, sporcudan alınan rutin idrar örnekleri kolayca analiz edilebilecek ve ardışık örneklerde elde edilen sonuçlar arasındaki tutarsızlık, dolaylı yoldan sporcunun yasaklı madde kullandığı bulgusu ortaya çıkacaktır."
"GELENEKSEL DOPİNG KONTROLÜNDEN KAÇMA ŞANSI OLAN SPORCU ARTIK YAKALANABİLECEK"
"Bu yöntem, bir sporcuda T/E oranı 4'ün üzerinde olduğunda gerek duyulan detaylı analizlerin maliyetine göre daha ucuzdur" diyen Prof. Dr. Haydar Demirel, " Üstelik, bu yöntemle T/E oranı 4'ün altında dahi olsa, aynı kişiden alınan örneklerdeki farklılık sporcunun anabolik androjenik steroid kullandığı sonucunu ortaya çıkarabilecek, böylece geleneksel doping kontrolünden kaçma şansı olan sporcunun yakalanması sağlanabilecektir. Bu yöntem, dopingli sporcunun kolayca tespitine olanak sağlayacak ve yarışmaya katılması da engellenebilecek" ifadelerine yer verdi.
"SPORCULARA, 'YAKALANACAĞINIZI BİLE BİLE DOPİNG YAPMAYIN' DİYORUM"
Sporcu Biyolojik Pasaportu steroid profili uygulamasının kan değil idrar örneğinden değerlendirmeye alındığına dikkat çeken Prof. Dr. Demirel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu önemli bir avantaj. Böylece sporcudan normal analiz için alınan her idrar örneği aynı zamanda steroid profili için de kolayca değerlendirilebiliyor. Özellikle anabolik steroid kullanımındaki yaygınlık göz önüne alınırsa, Steroid Profili değerlendirilmesinin bugüne kadar geliştirilen belki de en güçlü dopingle mücadele yöntemi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Geliştirilen yeni yöntemler neticesinde dopingli sporcuyu yakalamak artık çok daha kolay. Bu yüzden sporculara, 'yakalanacağınızı bile bile doping yapmayın' diyoruz."
KILIÇ: "DOPİNGLE MÜCADELE KONUSUNDA GELİŞTİRİLEN YENİ YÖNTEMLER GELECEK ADINA UMUT VERİYOR"
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, dopingle mücadele konusunda WADA'nın önemli çalışmalara imza attığını söyledi.
Dünya sporunun kara lekesi olan dopinge karşı yürütülen bilimsel çalışmaların önemini vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, "WADA, gelişen teknoloji ve bilimsel gelişmeler ışığında, doping kullanımının kökünü kazımak adında çok önemli çalışmalar yürütüyor. Bizler de bu önemli gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Dopinge karşı sıfır tolerans politikamız çerçevesinde bütün sporcu ve antrenörlerin bu gelişmeleri yakından takip etmesini istiyoruz" dedi.
Spora bulaşan bu kara lekenin tamamen silinmesi adına WADA'nın çalışmalarını takdirle karşıladığını kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, "Dopingle mücadele konusunda geliştirilen bu yeni yöntemler bu sorunun köklü çözümü adına bizlere umut veriyor" ifadelerine yer verdi.
Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye'nin dopingle mücadele konusunda izlediği "Sıfır tolerans" politikasını tavizsiz şekilde uyguladığını hatırlatarak, WADA'nın bu politikayı taktir ettiğini sözlerine ekledi.
