İşte Emre Belözoğlu’nun açıklamalarından önemli satırbaşları;
“Ben yapı olarak hayatım boyunca sorumluluktan kaçmadım. Çocukken bile bir arkadaşımı döverlerdi. Ben onunla beraber ‘seni kim dövdü, göster bana diye’ sokak sokak gezerdim. Türkiye’de çok eleştiriliyoruz. Tabi haklı eleştiriler de var. Büyük bir camiada forma giydiğimizden ve burada kaptanlık yaptığımızdan dolayı kendimizi düzeltmemiz gereken bazı noktalar var. Ama insanlar televizyondan izliyorlar ama arka planda neler olduğunu bilmiyorlar. Biz de bir şeyler var ki bu takıma kaptan yaptılar. Belki takım arkadaşlarımızı kırdık ama Fenerbahçe için kırdık, başarı için kırdık, insanlar mutlu olsun diye kırdık. Haksızken bile haklı gibi gösterdik. Hocamıza başkanımıza takımın abileri olarak yardımcı olduk. Tatili hakettik”
“EN BÜYÜK PAY CANER’İN”
“Sezonun en iyi oyuncusu Caner Erkin diyebilirim. Şampiyonlukta en büyük pay onundur. Sezonun en güzel golünü de Caner attı. Takımın içerisinde özel olarak 4-5 kişi var. Bant taktığım için bir adım önde gözükebilirim ama öyle değil. Volkan, Kuyt, Selçuk ve Gökhan Gönül. Kuyt yeni ama aidiyat duygusu yüksek. Kuyt, yabancı oyuncuların bir temsilcisi gibi adeta. Bu 4-5 isim taşın altına elini soktu. Yalnızca performans anlamında demiyorum tabi. Sıkıntılı dönemlerde hissettiler ve hissettirdiler. Konuştular.
“BAŞKANIMIZ SERBEST KALACAK”
“Şampiyonluğu en çok biz istedik ve bunu dışarıya da hissettirdik. Başta hocamız ve başkanımız tabiki de. Aziz Yıldırım, camianının bütün sorumluluğunu üzerinde hissediyor. Haftada en az iki kere yanımıza geldi. Yeri geldi fırça attı, yeri geldi gırgır yaptık. Ama yanımızda olduğunu net hissettik. Kendi çıkarlarından daha çok Fenerbahçe’nin çıkarlarını düşünüyor. Fenerbahçe başkanının bu duruşu, herkes tarafından gıpta ile bakılacak bir algı yarattı. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu sürecin sonunda güneşin doğacağına ve güzel günlerin geleceğine inanıyorum. İnşallah başkanımız da serbest kalacak.
“TRABZON’DA HALAY ÇEKİYORDUK”
“Ne yazık ki gergin bir ortam vardı. Bu tarz olaylar hiç yakışmıyor. Bizim bayrağımız bir, vatanımız bir. Bu kadar ayrışmaya gerek yok. İnsanların birbirlerine bu kadar düşmanca tavırlar sergilemesi yakışmıyor. Herkes kendi takımının çıkarlarını düşünüyor ama bu kadar olmaması lazım Trabzonspor maçı şampiyonluk yolunda en önemli maçtı. “Trabzonspor maçından sonraki soyunma odası, şampiyonun soyunma odasıydı. Tabiri caizse, dışarıda kıyamet kopuyor. Biz ise içeride gırgır şamata yapıyorduk. Halaylar çektik, hatta tokat atmaca oynuyorduk. Ailemiz bile endişe ederken biz soyunma odasında bir olmuştuk. O gün ben içimden “Bu takım şampiyon” dedim.