Anadolu Gürcü Kiliseleri Bölüm 3
Üçüncü bölüme Trabzon'a veya Hopa'ya yaptığımız uçak yolculuğuyla ulaştık. Bu kadar süreniz pekala olmayabilir. Onun için Erzurum'a uçakla gelebilmeyi de ihtimaller arasında tutabilirsiniz. Daha önceki bölümleri linkleri tıklayarak okuyabilirsiniz.
Projemizin fikir babası ve kaynak kişisi olan,Ferda Aydar'la yaptığım görüşmede ve gelen tebrikleri değerlendirdiğimizde , Yazete Tatil okurlarına bir yıl gibi bir sürede bütün Anadoluyu tanıtma kararı aldık.Özellikle sosyal medyada yazılarımızı paylaşan ve birçok kişinin okumasını sağlayan okur ve ayniı zamanda tatilcilere selamlar olsun.
Günün Programı:
Bogatepe Köyü – Bana Katedrali – Tortum Şelalesi ve Gölü – Öşk – Vank Manastırı – Hahuli Manastırı
Evet tempolu bir gün daha bizleri bekliyor. Bugün ne kadar erken yol alırsak yolumuz üzerindeki bir çok yeri de görme imkanımızın olacağını belirtmek isteriz. Yol güzergahımız Göle yolunu takip ederek yaklaşık 120 km ileride Erzurum’un Oltu İlçesi Penek köyünde bulunan Bana Katedrali. Kars şehir merkezinden hareket ettikten 45 km sonra ilginizi çekeceğini düşündüğümüz bir köy var.
Bir inek maketi üzerinde Zavot Eko müze yazısını görüyoruz. Yol ayırımından 2 km sonra ulaşabileceğiniz 1936 yılına kadar Zavot adı ile bilinen Boğatepe Köyü görülmeye değer yerlerden birisi eski bir Malakan(*) Köyü olan Boğatepe Köyü içerisinde bulunan Türkiye’nin ilk ve tek peynir müzesi var. Ekomüze Zavot’da; farklı kültürlerin karşılıklı etkileşimi ile İsviçreli, Rus (Malakan), Alman ve yerli ustaların yöredeki flora ve yerel hayvan ırklarının özelliklerini birleştirerek Gravyer ve Kaşarın damaklarda nasıl bir özgün bir lezzete dönüştüğünün hikâyesini görebilirisiniz. Halen Kars bölgesinde geleneksel Gravyer ve Kaşar üretimin yapıldığı tek köy olan Bogatepe Köyünde yapacağınız kısa bir köy gezisi sonrası fazla zaman kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz. Göle ve Erzurum – Ardahan yolunu takip ederek 70 km sonra Erzurum ili Oltu ilçesi Penek Köyünün 2 km kuzeyinde yer alan ve yoldan bakıldığında yıkık bir kale şeklinde görünen yöre halkı tarafından Penek Kalesi olarak da bilinen Bana Katedraline ana yoldan içeri yaklaşık 1 km girerek ulaşabiliriz.
Dönem kaynaklarında Piskopos Kvirike Baneli gözetiminde Gürcü Kralı Adernese (888–923) tarafından inşa edilmiştir. Kısa sürede politik ve kültürel bir merkez haline gelen Bana Tao prensliğinin başkenti olmuş ve 11. yüzyılda zaman zaman Gürcü Kralları burada ikamet etmiştir. Bana Katedrali aynı zamanda birçok yöneticinin defnedildiği yer olmuştur. 18. yüzyıla kadar piskoposluk makamı olan Katedral 1965 ile 1985 yıllarındaki depremlerde zarar gören katedralin sadece dış duvarları ile kubbeli bölümü taşıyan kuzeydoğu köşe mekânı kısmen günümüze ulaşmıştır. Plan olarak diğer kiliselerden farklıdır. Diğer kiliselerde plan genelde dikdörtgen şeklindedir. Bana Katedrali ise daire şeklindedir. Bana Katedrali gezimiz sonrası Penek Çayını takip ederek gezimize devam ediyoruz. Evet, karınlarımızın yavaşça acıktığını hissediyoruz. Burada yemeğimizi iki şekilde değerlendirebilirisiniz. Yaklaşık 110 km uzaklıkta olan güzel bir doğa ve göl kenarında Yedigöller Gümüşçü Alabalık Tesislerinde alabilirisiniz alternatif olarak bu tesislere 2 km uzaklıkta Tortum Şelalesinin piknik alanında Bogatepe Köyünde almış olduğunuzu düşündüğüm Kaşar peynir ve termosunuzdaki çay ile piknik yapma tercihi değerlendirebilirisiniz. Yemek sonrası 48 metre yükseklikten düşen suların üstte gökkuşağı, altta ise koca bir dev kazanı meydana getirdiği Tortum Şelalesini gezebilirsiniz.
Şelale gezisi sonrası yaklaşık 15 km ileride bulunan Öşk – Vank Kilisesine hareket ediyoruz. Türkiye’nin özelliklede Çoruh Vadisinin en görkemli hazinelerinden biri olan Tortum Gölü manzarası eşliğinde şelaleden yaklaşık 7 km sonra yolumuzun sağ tarafında yer alan Çamlıyamaç Köyü içerisinde bulunan Öşk – Vank Manastırı (Öşk Manastırı) yöneliyoruz. Manastır Kilisesi, üzerindeki yazıtlara göre 963-973 yılları arasında, Gürcü Kralı Kuropalat Adarnese’nin oğulları David (krallığı 961-1001) ve Prens Bagrat (ö. 966) tarafından inşa ettirilmiş ve Vaftizci Yahya’ya (Ioannis Prodromos) adanmıştır. Bölgedeki piskoposluk merkezlerinden biri olan Öşk Manastırı 11. yüzyılda elyazmalarıyla ünlü önemli bir kültür merkezidir. Bu önemini 15. yüzyıla kadar korur. Manastır Kilisesi, 19. yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar cami işlevi ile kullanılır. 1985 yılında ise TC. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmış Öşk – Vank Manastırı gezisi sonrası bu günkü turumuzun son yeri olan yaklaşık 30 km ileride Tortum ilçesi Bağbaşı Köyü içersinde yer alan Haho (Hahuli) Manastırı olacak.
Yazılı kaynaklarda, manastırın Gürcü Kralı Kuropalat David (krallığı, 961-1001) tarafından, 978-1001 yılları arasında inşa ettirildiği ve manastır kilisesinin Meryem Ana’ya adandığı belirtilir. Haho Manastırı, kısa sürede seçkin din adamlarının yetiştirildiği ve küçük el sanatları için önemli bir merkez haline gelmiştir. Çok büyük bir sanatsal değer taşıyan ve günümüzde Tiflis Devlet Sanat Müzesi’nde korunan Hahuli Triptiği’nin ortasındaki Meryem ikonu da Haho Manastırı’nda yapılmıştır.1556 tarihinde burada üretilen bir elyazmasından manastırın, halen işlevini sürdürdüğü tespit edilir. Bölgenin Türklerin denetimi altına geçmesinden sonra Haho Manastırı Kilisesi camiye çevrilir. 1981 yılında TC. Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilerek korunması gereken taşınmaz kültür varlıkları arasına alınmıştır. Bugün yoğun tempo gezimiz sonrası konaklama için göl kenarında güzel manzarası eşliğinde kalabileceğiniz küçük bir tesis olan Gümüşçü tesisleri veya 105 km ileride yer alan Erzurum şehir merkezinde konaklama yapabilirsiniz ( Erzurum şehir merkezi konaklama tercih ettiğimizde aynı yolu tekrar döneceğimizi göz önünde bulunmanız gerektiğini hatırlatmak isterim).
Dördüncü ve Beşinci bölümler yakında burada olacak.
İyi Tatiller
*Malakan: Rus Çarı Deli Petro´nun uygulamalarına karşı çıkarak oluşturulan, bir dinsel hareket ve yaşam tarzı olan Molokanizm'i bir hayat felsefesi olarak kabul eden insanlardır. Ortodokslardan ayrılarak kendilerini yeni bir tarikat olarak kabul etmişlerdir.
Yazının Birinci Bölümünü Okumak İçin Tıklayınız. Anadolu Gürcü Kiliseleri Bölüm 1
İkinci Bölümü Okumak için Tıklayınız Anadolu Gürcü Kiliseleri Bölüm 2
atilla@webajansi.com.tr
Rota Bilgisi ve Kaynak Kişi: Ferda Aydar