Afyonkarahisar’ın Dazkırı İlçesi, Akyarma Köyü’nün o dönemde hali vakti yerinde kişilerinden olan Ahmet Sarı, aldığı bilete ikramiye isabet etmesiyle 1965 yılının ilk talihlilerinden biri oldu. 50 bin lira olan ve o dönem beşe bölünen ikramiyeden 4’ü kız 6 çocuk babası Sarı’nın payına 10 bin lira düştü.
O zamanın 10 bin lirasının bugünün 3 milyon lirasına yakın bir paraya eş değer olduğunu belirten Sarı, "6 çocuğumu da ikramiyeden aldığım parayla evlendirdim. O dönemde onrtalama bir koyun 2.5 liraydı. Çok sayıda koyun aldım. Köylülerin isteği üzerine doğup, büyüdüğüm Akyarma Köyü’nde dört yıl muhtarlık yaptım. Ankara’ya kadar gidip, köyümü suya kavuşturdum" dedi.
Yaşantısı nedeniyle zamanla tüm parasının bittiğini belirten Sarı, "Çocuklarım evlenip ayrılınca önce tarlalarını ardından da diğer gayrimenkul ve evlerini de sattım. Bankada bıraktığım 140 liraya ise 10 yıl hiç işlem yapılmadığı için devlet el koydu. 1983 yılında eşimden boşandım. Hiç param kalmadı, bakıma muhtaç oldum. Bir zamanlar servetim hiç bitmez sanıyordum. Sağolsun devletimiz bana sahip çıktı" diye konuştu.
Devletin herhangi bir sosyal güvencesi olmaması nedeniyle aylık 140 lira yaşlılık maaşı baladığı Sarı, dört yıldır ise yaşamını 60 yaş üzeri 78 kişinin kaldığı Çivril Huzurevi’nde sürdürüyor. Sarı, bugüne kadar büyük ikramiye talihlisi olduğunu ise huzurevinde kimseye söylemediğini de anlattı.
Bu yıl 50 milyon lira olan büyük ikramiyenin kendisi heyecanlandırdığını da belirten Sarı, , "Bilet alacağım. İkramiye çıkarsa önce ev alıp, sonra da hacca gideceğim" dedi.