Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, makamında Mali Dinişleri Bakanı Tehierdo Amedou Omar Hass Diello ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Birkaç ay önce Mali'ye ziyareti esnasında Mali Dinişleri Bakanı Diello ile uzun görüşmeler yaptığını belirten Görmez, Mali'de "Eyüp Sultan" ismi verilen camiyi birlikte inşa ettiklerini, orada yaptığı konuşmayı ve okuduğu hutbeyi hiçbir zaman unutamayacağını ifade etti.
Görmez, Mali'nin 4 büyük medeniyet kurmuş Afrika'nın çok önemli bir ülkesi olduğunu dile getirdi.
Timbuktu'daki yazma eserlerin İslam medeniyetinin çok nadir mirasları olduğunu kaydeden Görmez, "Sayın Bakan ile Bamako'da yaptığımız görüşmelerde 2 ülke arasındaki ilişkileri geliştirme kararı almıştık. İnanıyorum ki 2 ülke arasındaki bu ilişkiler, Afrika'daki bütün kardeşlerimizin faydasına olacaktır. Sizlerle bu ilişkileri çok daha ileri aşamalara götüreceğimize olan inancımı ifade etmek istiyorum. Bilhassa Eyüp Sultan Cami çevresinde birlikte yapacağımız tesislerle ilgili inşallah görüş alışverişinde de bulunacağız" diye konuştu.
Görmez, çağdaş dünyada artık bütün insanlığın "Bir ülkenin dini eğitimi, ne kadar sağlıklı bir zemine oturursa dini hayat da o kadar barış içerisinde toplumun ilerlemesine büyük bir katkı sağlar" tespitinde bulunduğuna işaret ederek, "Bunlar sağlıklı olarak yapılmadığı zaman dini hayat zayıflar ve bilgisizlik üzerine bina edilir. Bilgisizlik üzerine bina edilen dini hayat, toplum için büyük sorunların da kaynağı olur" değerlendirmesinde bulundu.
İslam'ın tarih boyunca bütün milletlere onur, şeref ve izzet kazandırdığına dikkati çeken Görmez, "İslamiyet belli bir kavmin, belli bir ırkın dini değildir. Her gün namaz kılan Müslümanlar ' Elhamdulillahi rabbil alemin' diye başlarlar. Allah bütün alemlerin rabbidir, sadece Müslümanların rabbi değildir. İslam peygamberi bütün alimlere rahmet olarak gönderilmiştir sadece Araplara ya da Türklere gönderilmedi. Dili, rengi, ırkı ne olursa olsun bütün insanlığa rahmet olarak gönderildi" diye konuştu.
"MÜSLÜMANLAR BÜYÜK VEBALiN iÇiNDE"
"Ancak üzülerek belirteyim ki Müslümanlar, İslamiyeti aslına uygun olarak anlamadıkları zaman, onu aslına uygun olarak yaşamadıkları zaman, o izzete İslam ile birlikte sahip olma şansını kaybederler" diyen Görmez, şunları söyledi:
"Eğer bugün birliğin, beraberliğin kaynağı olan İslam'ı Müslümanlar ayrılığın, gayrılığın, tefrikanın kaynağı haline getirmişlerse bu, bütün İslam ümmetinin büyük bir vebalidir. Eğer bugün barışın, huzurun kaynağı olan İslam'ı şiddetin, terörün kaynağı haline getirmişse Müslümanlar büyük bir vebalin içindedirler. Bunun üstesinden gelmenin yolu Allah'ın kitabını ve peygamberin sünnetini doğru okumaktan, doğru anlamaktan geçiyor. İslamiyeti kendi kirli emellerimize alet etmemek gerekiyor. İslamiyeti kendi güç tutkumuzun, kendi kavgalarımızın aracı ve istismarı haline getirmememiz gerekiyor. Bunun için de bütün insan yetiştirme mekanizmalarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Camilerde kullandığımız dili, üslubu ve verdiğimiz bilgiyi bütün İslam dünyasının gözden geçirmesi gerekiyor. Din görevlilerini, imamlarımızı, vaizlerimizi yetiştiren müfredatlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor."
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Mali'de yaşayanlara her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
"Türkiye'nin İslamı hassasiyetini koruması"
Mali Dinişleri Bakanı Diello da Türkiye'ye yaptıkları ziyaretten dolayı memnuniyet duyduklarını söyledi.
Mali ve Türkiye arasında bazı benzerliklerin olduğunu belirten Diello, Osmanlı'nın sadece Türkiye için değil bütün İslam alemi için temsil ettiği değerleri olduğunu ifade etti.
Diello, Mali'nin 4 büyük İslam devletine ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, İslam'ın yayılmasına ve gelişmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.
Özellikle iki ülkenin laik olduğuna, müslüman olma konusunu benimsediğine ve azınlıklara saygı duyduğuna dikkati çeken Diello, şunları kaydetti:
"Bizce Türkiye şu mesajı bütün ülkelere veriyor, 'İslam sadece Arap değildir'. Gelişmekte olan ve gelişmiş olan Türkiye'nin İslami hassasiyetini korumasıyla beraber gelişmeleri sürdürmesi bizi çok etkiliyor. Nasıl İslam ile Türkiye geliştiyse bizim ülkemizin de İslam ile beraber gelişmesini ve İslam'ın bulunduğu hakir durumdan çıkmasını istiyoruz. Burada bulunmak bizim için onurdur çünkü İslam aleminin 4. camisi olan Sultan Ahmet burada bulunuyor."