22 ayar altın kaplama zemin ve abanoz ağaç tabakaları üzerine has gümüş kullanarak yazdığı harflerin arasına 15 bin laboratuvar üretimi elmas işledi ve 18 ayar beyaz altınla kaplayarak 90 kilo ağırlığındaki Esma-ül Hüsna işlenmiş dev tabloyu ortaya çıkardı.
TEK İSTEĞİ CUMHURBAŞKANIĞI SARAYINA HEDİYE ETMEK
Vayvalako'nun tek talebi, 300 bin dolar harcayarak yaptığı eserini yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayına hediye etmek. Yedi yıl önce rüyasında Peygamber efendimizi gören ve bu rüyaya kayıtsız kalamayacağını düşünen Şenol Vayvalako, 5 yıl gece gündüz çalışıp dünyanın mücevherlerle işlenmiş Allah-ü Teala'nın 99 isminin bulunduğu en büyük Esma-ül Hüsna tablosunu meydana çıkardı.
HER ŞEY BİR RÜYAYLA BAŞLADI
Yaklaşık 300 bin dolar harcayarak tamamladığı eserini kesinlikle satmayı düşünmediğini ve tek hedefinin eserini yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Konutu'na hediye etmek ve orada sergilenmesini sağlamak olduğunu söyleyen Vayvalako, "Her şey bir rüyayla başladı. Yaklaşık 7 yıl önce peygamberimizi rüyamda gördüm bu uğurda bir şey yapmak gerekiyordu. Onu yapmak için mücadele verdim, bu savaşa girerken kaybetmek diye bir şey yok teslim olmak var. Teslim olmadım rüyamın peşinde koştum sonunu getirdim. Üç hedefim vardı, birini yaptım, ikincisi Çamlıca'ya büyük bir eser yapmak üçüncüsü Kabe'ye muhteşem bir eser yapmak için mücadele edeceğim" dedi.
EL İŞİ GÖZ NURU
Eserinin boyut ve kullanılan malzeme olarak dünyada eşi ve benzerinin bulunmadığını hatırlatan Şenol Vayvalako, "Kendi renginde orijinal abanoz ağacı kullandık, arka ahşabı komple 22 ayar altın kaplı, gümüşleri tek tek 18 ayar beyaz altın kapladık, bunlar yapıştırma değil hepsi tek tek mıhlandı, inanılmaz bir eser işçilik var.Bütün isimleri has gümüşle yazdık üstüne star daimond denilen laboratuvar üretimi elmasla mıhladık yaklaşık 15 bin taş var, beyaz gümüşlerimizi tek tek 18 ayar beyaz altın kapladık tamamı el işi göz nuru" diye konuştu.
Eserini kesinlikle satmayacağını, tek talebinin yeni açılacak Cumhurbaşkanlığı konutuna bunu hediye edip orada sergilenmesi olduğunu söyleyen Vayvalako, "Hiç bir maddi beklentim yok, bana maliyeti 300 bin doları buldu. Para düşünmedim bunu yaparken sadece nasıl ölümsüz bir eser yaparım topluma kazandırırım diye düşündüm. Ben sanatkarım eserimin seyredilmesi bana daha büyük keyif verir. Sayın Cumhurbaşkanımıza 29 Ekim'de bu eşsiz eseri hediye etmek istiyorum tek beklentim bu, hiçbir ferdi müracaatım olmadı, eğer Cumhurbaşkanımız razı gelirse hediye etmekten büyük gurur duyarım" dedi.
