Sarıyer Zekeriyaköy'de bir villanın havuzunda cesedi bulanan 3.5 yaşındaki Pamir'in acı ölümünün ardından acı bir gerçek daha ortaya çıktı.
Baba Serdar Dikdik'in daha önce de bir havuz kazası yaşadığı ve bu yüzden havuzlu değil bahçeli villa tuttuğu öğrenildi. Yaklaşık 8 yıl önce Serdar Dikdik'in babası Aziz Dikdik'in yazlığının bulunduğu Bodrum Yalıkavak'taki küçük sitede, İbrahim adlı bir görevlinin uyurken yanından emekleyerek uzaklaşan 7 aylık çocuğu sitenin süs havuzunda boğuldu.
"BENZER BİR ACI YAŞADIM"
Daha önce Bodrum’da yazlıkta bir çalışanının oğlunun da havuzda boğulduğunu anlatan Baba Dikdik, “Yazlıkta şortla otururken bir ses geldi. Bakıcı boğulan bir çocuğu benim elime verdi. Suni teneffüs, ardından hastane ve morglarda savcıları ben bekledim. Pamir 1 Nisan günü ilk kaçtığında benim aklıma, böyle bir acım olduğu için ilk o havuzu taradım ben, bulunduğu havuzu. Ve orada çalışan işçiler bana, ‘aman abi neden kötü düşünüyorsun, bu havuzda ne işi var çocuğun?’ dediler. Olsun ilk buraya bakacağım dedim. Komple aradım bulamayınca sonra bahçeye çıktım. İki gün sonra kaçınca da sokağa çıktı. Ben hemen sokağa baktım” dedi.
Dikdik, bu olay nedeniyle de havuzlu ev istemediğini söyledi.
"ÇİTİ NASIL AŞTI HALA İNANAMIYORUM"
Oğlunun çiti nasıl aştığına hala inanamadığını söyleyen Dikdik, şöyle devam etti:
” Çocuk bulundu diye çığlıklar oldu. Ben çocuğu buldular, sandım. Koşarak çite gittim. Benim boyum 1.90 çiti aşamadım. Kapıdan dolanarak gittim. Adam kafasına koymuş. Dışarıdan gitmiyor. Kamerada kapıdan çıkışı yok. Adam çiti aşmış. Girin bakın aradan girecek bir yok. Savcı geldi dün. Savcı inanamadı dört tarafı kapalı. Baksanıza çitlerin yüksekliğine” dedi.
BUGÜN KREŞE BAŞLAYACAKTI
Bu olay yaşanmasaydı oğlunun bugün anaokuluna başlayacağını söyleyen Dikdik, “Çocuk kreşteyken biz de internetten İzmir’de ev bakacaktık. İstanbul artık çok kalabalık, çocuğu daha rahat yetiştirebileceğimiz bir yere taşınacaktık” dedi.
Evde oğluyla ilgili anıları olduğunu belirten Dikdik, “Oturduğumuz koltukta daha geçen gün onunla boğuşuyorduk. Nasıl bakayım ben o koltuğa” diyerek, evlerinden taşınacakların söyledi. Gazetecilerin ilgisine teşekkür eden Dikdik, artık acılarıyla başbaşa kalmak istediklerini söyledi.